26 Nisan 2014 Cumartesi

Viral İçerik ile Organik SEO

Sitede bugüne dek yayımladığımız içeriklerin tamamında SEO’nun arama motorları için değil, internet kullanıcılarının memnuniyetini kazanmak için yapıldığından bahsettik ve hala da bahsetmeyi sürdürüyoruz. Kullanıcı memnuniyeti arttırmak için web sitelerinin elindeki en büyük koz olan içerik, SEO çalışmalarının da kaderini belirler. Çünkü içerik kraldır!

Arama motorlarında kendine üst sıralarda yer bulmak isteyen web sitelerinin mutlaka özgün, kullanıcılara fayda sağlamayı hedefleyen ve farklılık yaratacak içerikler yayınlaması gerekir ki; bu da son dönemde herkesin dilinde olan viral içeriğin SEO anlamında da ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Viral içerik, hedef müşteri kitleniz hakkında normalde üzerine para verseniz dahi edinemeyeceğiniz kadar geniş içerikli bilgi edinmenizi, müşteri geribildirimlerine bakarak adımlarınızı hangi yönde atmanız gerektiğini belirlemenizi sağlar.

İnternet kullanıcılarını tarafından yani “tamamen organik olarak” hızlı bir şekilde yayıldığı için viral terimiyle anılır. Zira tıp literatüründe viral tabiri; virüs kaynaklı olan ve bu sebepten dolayı da efekte olduktan sonra organizmaya hızlı bir şekilde yayılan hastalıklar için kullanılır. İnternet kullanıcılarının hemen dikkatini çeken ve sosyal ağlarda paylaşarak diğer kullanıcılara da ulaştırmak istediği içerikler, bu sebepten ötürü viral içerik olarak tanımlanmakta.

Viral İçerik-SEO İlişkisi

Tamseo olarak her zaman web sitelerinin arama motorlarında yükselmesini sağlamak için yapılan SEO çalışmalarında doğal olmayan yöntemlerden uzak durmanız gerektiğini söylüyoruz. Sitenizin yayın içeriğinin özgün bir kimliğe sahip olması ne denli önemliyse, bu içeriğin “kazanç sağlayacak trafiğe dönüşmesi” de aynı derece mühimdir. SEO çalışmalarında farklı sosyal medya hesapları üzerinden paylaşım yaparak sosyal medya kullanıcılarının dikkatini çekmeye çalışmak yerine bunu internet kullanıcılarının sizin için yapmasına ne dersiniz? Peki, binler ve hatta on binlerce kullanıcıyı yayın içeriğinizi paylaşmaya nasıl ikna edeceksiniz? Tabi ki, viral içerikle…

İnorganik uygulamalarla SEO yapmaya çalışarak arama motorları tarafından cezalandırılmaktansa, viral içerik üreterek tamamen doğal yollarla web sitenizin geniş kitleler tarafından takip edilmesini sağlayabilirsiniz. Bu tür zorlama SEO çalışmaları, aslında viral içerikle doğal olarak sağlanan bir etkinin suni yollardan taklit edilmeye çalışılmasıdır. Bir marka için senaryosundan çekimine kadar son kullanıcının kendisi tarafından hazırlanan reklam filminden daha iyi bir tanıtım aracı yoktur. İnternet kullanıcılarının mobil uygulamaları, sosyal medya araçlarını ve video paylaşım sitelerini kullanarak sitenin yayın içeriğini bizzat paylaşmak istemesinden daha efektif bir SEO çalışması bulunmamaktadır.

Bu nedenle viral içerik üretmeyi başaran web siteleri zaten birçok kişinin inorganik, zorlama yollardan yapmaya çalıştığını tamamıyla organik bir şekilde yapmış olur. Kullanıcıların bu paylaşma eğilimi tahmin edilenden de kısa bir süre içinde arama motorları tarafından fark edilir ki, bu da web sitesinin aram sonuçlarında çok hızlı bir yükseliş trendi yakalaması anlamına gelir.

Alttaki video, yayınlanmasının üzerinden seneler geçmiş olmasına rağmen hala düzenli olarak trafik çeken ve bu sayede Gittigidiyor.com’un tanıtımını yapmayı sürdüren oldukça popüler bir viral içerik örneği. Markanın “desteği” ile daha önce benzer içerikler üreten ve oldukça yoğun ilgi gören birkaç genç, kendi hazırladıkları viral reklam ile “Gittigidiyor” isminin geniş bir kitlenin zihnine kazınmasını sağladı.

Viral İçerikle Müşterileri Geribildirimi Alma

Virak içerikler, son kullanıcı geribildirimleri sayesinde firmalara binlerce lira harcayarak dahi elde edemeyeceği kadar geniş boyutta bilgi akışı sağlar. İnsanlar viral içerikleri paylaşır çünkü sosyal çevrelerinin vereceği olumlu tepkiyi görmek ve yaptığı paylaşımla dikkatleri kendi üzerine çekmek ister. Nasıl ki sosyal hayatta ilgi çekmek ve beğenilmek her insanı memnun ediyorsa, dijital dünyada da paylaşılan içeriğin herkes tarafından beğenilmesi ve yapılan paylaşımlarla da beğenildiğinin gösterilmesi internet kullanıcıları mutlu ediyor. Bu sebepten ötürü viral içerikler firmanın Adwords’e binlerce lira harcayarak bile ulaşamayacağı kadar geniş bir kesime ulaşmasını sağlar.

İnternet kullanıcılarının viral içerik paylaşımının perde arkasında yatan önemli bir neden de, sosyal çevresini belli bir konuda bilgilendirmek ve dikkatlerini bir konuya yöneltmek istemesi. Bu tür paylaşımlar hızla geniş kitlelere yayıldığı gibi, firma açısından paha biçilemez bir değere sahip olan binlerce kullanıcı yorumuna da ev sahipliği yapıyor. Olumlu veya olumsuz yüzler, binlerce yorumun yapıldığı viral içeriklere bakarak firmaların müşterilerini daha yakından tanıması mümkün. Bu da binlerce lira harcanarak yapılan SEO çalışmalarıyla Google aramalarında ilk sıraya yerleşilse dahi sahip olunamayacak değerde bilgi anlamına geliyor.

Ziyaretçilerinize Paylaşım Butonu Aratmayın

Web sitelerinin yayın içerikleri kendi kendini paylaşarak viral içerik haline dönüşmez. İnternet kullanıcıları dendiğinde artık masaüstü ve dizüstü bilgisayar kullanıcılarından çok mobil cihaz kullanıcılarının kast edildiği günümüzde, mobil internet kullanıcılarının çok daha fazla paylaşma eğiliminde olduğunu unutmayın. Web sitenizi ziyaret edenlerin, kullandığı sosyal medya ve video paylaşım araçlarına ait butonları kolayca bulabileceği bir tasarıma sahip olduğundan emin olun. Web sitenizde yayınlanan herhangi bir içeriği görüntüledikten hemen sonra paylaşmak isteyecek olan internet kullanıcılarına düşünceleri değişmeden ve tek bir tuşla paylaşım yapma imkanı sunmanız önemli. Bu sayede özellikle içerik paylaşma eğiliminde olan mobil internet kullanıcılarının sitenize daha yoğun ilgi göstermesini sağlayabilirsiniz.

Viral içerikler kısa sürede sitenizden binlerce kullanıcının bahsetmesini yani site linklerinizin binlerce kez paylaşılmasını sağlar. Bu ise insanların bizzat sizin için herkesin hayalini kurduğu, tamamen organik ve son derece geniş hacimli bir SEO çalışması yapması demektir.

23 Nisan 2014 Çarşamba

Potansiyel Müşterilere Ulaşmak

Uzun bir aradan sonra tekrar bir makale yayınlıyor olmaktan dolayı mutluyum. Yıllardan beri arama motoru optimizasyonu konusuna kafa yoruyor, farklı sektörlerden birçok web sitesine hizmet veriyoruz.

Hemen hemen herkesin SEO çalışmasından beklentisi, popülerliği yüksek olan arama kelimelerinde ön sıralara çıkmak. Fakat her ne kadar “SEO uzun vadeli bir iştir” şeklinde söylemlerde bulunsak da, talepler ve bu taleplerin gerçekleştirilmesi istenen süreler pek tutarlı olmuyor.

Dahası popüler anahtar kelimelerde üst sıralarda yer almak istenmesine karşın bu, her zaman için müşterilere ulaşıyorsunuz manasına da gelmiyor.Evet popüler kelimeler, yüksek gösterimler elde etmenize yarar. Bu kesin… Fakat birkaç önemli kelimeden gelen ziyaretçilerin her zaman müşteriye dönüşmediğini de çoğumuz tecrübe etmişizdir.

Popüler anahtar kelimeler, eğer ki bir ürün satmıyorsanız çok faydalı olabilir. Örneğin; bir oyun siteniz varsa “oyun” aramasında yer almanız, efsanevi şekilde işinizi görecektir, tek başına bile… İnsanlar oyun oynamak için bu aramayı gerçekleştirirler malum.

Eğer sitenizde bir ürün veya hizmet satışı gerçekleştiriyorsanız, müşterileri çekebilmek için birçok spesifik kelimeye ihtiyaç duyarsınız. Çünkü çoğu tüketici, internet üzerinden alışveriş yapacağı zaman almak istediği ürün ile alakalı arama yapar.

Ayrıca bilinen arama motorları da özellikle ürün aramalarında, fiyat karşılaştırma sayfaları ile ziyaretçileri karşılıyor.

Detaylı, müşterinin ihtiyacına yönelik aramalarda yer alabilmek ve bu arama sorgularından ziyaretçi edinebilmek, çoğu zaman daha yüksek geri dönüşler sağlamakta.

Hizmet sektörü için de durum bu şekilde aslında. Şöyle ki; Heyustam.com‘u ele alalım.

Heyustam.com eviniz, işyeriniz, açık ve kapalı alanlarınız için düşündüğünüz; onarım, yenileme, tamir, bakım, boya-badana, yeniden dekore etme gibi ihtiyaçlarınız için bulunduğunuz bölgede yer alan en deneyimli ustaları bulmanızı sağlamak için tasarlanmış bir hizmet sitesidir.

Bu sitede her türlü ustaya rahatlıkla bölgesel olarak ulaşabiliyorsunuz, fena eğlenceli bir proje ve uzun zamandır da birlikte çalışmaktayız.

Bu işe ilk başladığımızda popüler arama kelimelerinde yer almak için uğraşırken, (Örneğin; klima servisi, kombi servisi gibi rekabeti ve arama hacmi çok yüsek kelimeler) bu tarz anahtar kelimelerde ilk sıraya dahi gelmiş olmamıza rağmen beklediğimiz faydayı sağlayamadık.

Fakat ne zaman daha spesifik kelimelere yöneldik, işte o zaman projenin yükselişe geçtiğine şahit olduk. Çünkü insanlar bu tarz ustalık servislerini kendi mahallerindeki esnaflar aracılığı ile halletmek istiyorlar.

Çok basit bir şekilde, Ataşehir’de ikamet eden bir birey, klima servisine ihtiyaç duyduğunda “klima servisi” yerine “Ataşehir Klima Servisi” şeklinde arama gerçekleştirecektir.

Zaten bu yüzdendir ki; ilçe + servis şeklindeki 5-10 tıklama, yaklaşık %80 oranında işe dönüşürken, servis ismi şeklinde gelen tıklamaların sadece %20′si işe dönüşmekte. Fakat yalnızca servis isimlerine özel aramaları hesaba katarsak bu tarz popüler kelimelerde ilk sıralara gelmek çok daha yorucu ve dolayısıyla daha yüksek maliyetli. Öte yanda ilçe + servis, mahalle + servis aramalarında yükselmek basit ve doğru düzgün bir site içi optimizasyonu yapılması halinde bunu “nispeten” kısa bir sürede başarmak mümkün. Hızlı ve dönüşüm oranı kesinlikle çok ama çok daha yüksek.

Şirinevler, Bahçelievler’e bağlı sadece tek bir mahalle olmasına rağmen 100 bini aşan nüfusu ile ticari işletmeler için dev bir müşteri potansiyeli manasına geliyor. Şirinevler’de yaşayan insanlarsa internet üzerinden herhangi bir ürün veya hizmet almak istediğinde aramasını Bahçelievler kelimesi üzerinden yapmaz. İstanbul’un yüzlerce mahallesinden biri olarak görülen ve bu sebeple de spesifik bir SEO çalışmayı yapmaya değmeyeceği düşünülen Şirinevler, aslında bu potansiyel değerlendirildiğinde firma için çok yüksek bir gelir kaynağı haline dönüşebilir.

Arama hacmine ve rekabete bakarak çalışma yapmaya odaklanılması, sadece belli il ve ilçeler dikkat alınmasından ötürü bu tür büyük potansiyellerin değerlendirilememesine neden oluyor. Herhangi bir ilçede ve  mahallede yaşayan insanların farklı mal ve hizmetlere internet üzerinden nasıl ulaşmaya çalıştığını bilmek, müşterilere hitap eden doğru stratejileri oluşturarak yüksek kazanç sağlama imkanı sunar. Müşteri potansiyeline ulaşmak için bu insanların arama motorlarını nasıl kullandığına, hangi aramalar ile neye ulaşmaya çalıştığına bakmak şart. Aksi halde yoğun rekabetin yaşandığı kelimelerde yükselmek için dur durak bilmeden çalışma yaparken, göz ardı edilemeyecek türden bir müşteri potansiyelini kaçırabilirsiniz.

Özetleyecek olursak, internet sitenizi optimize ederken kesinlikle müşterilerinizin ne şekilde arama yapacağını hesaba katmak gerekiyor. SEO çalışmalarında temel referansın arama motorları değil, her zaman ama her zaman kullanıcılar olduğunu unutmayın. Daha fazla müşteriye ulaşmaya çalışırken insanların ne aradığını, aradığına nasıl ulaşmaya çalıştığını da hesaba katın. Potansiyel müşterileri anlamak, onlara daha kolay ve geribildirimi daha karlı bir şekilde ulaşmanızı sağlayacaktır.

17 Nisan 2014 Perşembe

SEO’da Başarı Trafikle Ölçülmez

Uzun yıllar boyunca denenmiş ve çoğu web sitesine de büyük fayda sağlamış anahtar kelime ve sıralama odaklı SEO çalışmaları, 2014’e sayılı günler kala gerçekleştirilen son geniş kapsamlı algoritma güncellemesinin ardından efektifliğini yitirmiş gibi görünüyor. SEO çalışmalarının anahtar kelimelere ve sıralamalara göre değil, kullanıcılara ve arama eğilimlerine göre yapılmaya başlandığı yeni bir döneme geçmiş durumdayız. Bir başka ifadeyle internetle birlikte Google algoritmasıyla evrim geçirmeye devam ederken, bir zamanların klasikleşmiş SEO uygulamaları da evrim geçirerek yeni trendlere uyum sağlıyor. SEO’nun tarihçesine baktığımızda öncelikle anahtar kelime sıralamalarına odaklı bir sistematikle karşılaşsak da, geçen seneler içinde her şey gibi bu sistematikte de köklü değişimler oldu. Bu değişimlerse SEO çalışmalarının daha modern ve kullanıcı etkileşimine odaklı bir yapı kazanmasını sağlıyor.

Firma sitelerine maksimum düzeyde potansiyel müşteri çekecek kelimelerde üst sıralarda yer almaya yönelik SEO çalışmaları hala kısa vadede etkili sonuçlar alınmasını sağlarken, bu çalışmaların uzun vadede işlevsiz kalacağı kesinleşmiş gibi görünüyor. Geleceğin SEO mantığı; web sitelerini kaç kişinin ziyaret ettiğinden ziyade bu ziyaretçilerin kaçının satılan ürün veya hizmeti satın alma eğiliminde olduğuna odaklanan SEO çalışmaları üzerine kuruluyor. Yani daha basit bir ifadeyle artık web sitelerin trafiğinin niceliğini değil, niteliğini arttıracak SEO çalışmaları yapmak gerekiyor. Son kullanma tarihi geçmek üzere olan SEO çalışmaları ile web sitesinin yüksek arama hacimli kelimelerde üst sıralarda yer alması ve bu sayede daha fazla ziyaretçi çekmesi “şuan için” mümkün olsa da, bu ziyaretçi artışı firma sahiplerine ürün ve hizmet satışı olarak geri dönmediği için gelir artışı sağlamıyor.

Eski Usul SEO Çalışmaları

Eski usul bir SEO anlayışı ile herhangi bir ürün veya hizmetin daha da fazla satılmasını sağlamak, artık çok daha fazla emek sarf etmeyi ve risk almayı gerektiriyor. Sosyal medya etkileşimini ve mobil kullanıcıları göz ardı ederek tamamen anahtar kelime ve sıralama odaklı bir SEO çalışması yapmak isteyenlerin izleyeceği yol haritası belli. Bu eski usul SEO çalışması için öncelikle anahtar kelimesi araştırmasına girişmek ve sonrasında da hangi arama terimlerinin popüler olduğunu saptamak gerekiyor. Popüler arama hacmine sahip olan anahtar kelimeleri bir de rekabete göre değerlendirdikten sonra nasıl bir SEO çalışması yapılacağı da az çok belli oluyor. Bu artık modası geçmek üzere olan SEO anlayışında, son olarak ilgili anahtar kelimeler için sayfalar ve linkler oluşturulur.

Bu şekilde ön çalışmanın tamamlanması ile anahtar kelimeler üzerinden SEO yapmaya başlanır ki, kısa süre içinde istenen kelimelerde yükselme sağlanır. İlk bakışta ilgili sayfaların hatırı sayılır oranda trafik getirdiği görülür ancak ürün satışları çok düşük olduğu için ziyaretçi sayısının hala az olduğu düşünülür. Firma sahibi sıralamaları kontrol ettiğinde hala sitesinin zirveye gelmediğini görür ki, aynı çalışmaların dozunu arttırarak daha da fazla ziyaretçi çekmesi gerektiği hükmüne varır. Şayet ilk sıraya yükselirse ilgili sayfalara daha fazla ziyaretçi geleceği için ürün satışlarının istediği seviyeye ulaşacağını zanneden firma sahibi, bu doğrultuda anahtar kelimeye odaklanan SEO çalışmalarında gaza sonuna kadar basar. Bu da sonun başlangıcı olur…

Anahtar Kelime Odaklı SEO’nun Problemi

Yukarda bahsettiğim durum, bugüne kadar sayısız firma sahibinin karşılaştığı ve hala da karşılaşmaya devam ettiği bir kısırdöngü. Yapılan çalışma asla yeterli bulunmadığı için daha da fazla yükselmek için sadece belirli kelimeler üzerinden SEO yapılması ve dozun da sürekli arttırılması, Google’ın yapılan suni çalışmayı fark etme süresini daha da kısaltır. Sonuç olarak bir anda tepetaklak olan site üst sıralara kalıcı olarak veda eder. Zira problemin sadece daha da yükselememesinde olduğunu düşünen site sahipleri ise her şeye sıfırdan başlayarak, aynı hatalı SEO çalışmalarını tekrarlar. Problem web sitesine yeterli ziyaretçi gelmemesi olmadığından, sitenin istenen kelimede birinci veya onuncu sırada yer alması hiçbir şeyi değiştirmez. İstenen kelimelerde yükselerek siteye daha fazla ziyaretçi çekmek, ziyaretçilerin %1’lik bölümü dahi satın alma eğiliminde olmadığı müddetçe hiçbir işe yaramayacaktır. Firmanın ilgili sayfalarını her gün sadece 100 kişi ziyaret edebilir ancak bu ziyaretçilerin %20’si ürün satın aldığında her gün 20 ürün satılmış olur. Aksi olması halinde istenen sayfalara her gün 1000 kişi girse bile satış oranı %1 bile olmadığından, firma her gün 10 ürün dahi satamaz. Sonuç olarak düşük ziyaretçi trafiğine ancak yüksek trafik kalitesine sahip olan site sahibi çok daha fazla para kazanır!

SEO Hedeflerinin Doğru Belirlenmesi

Farz edelim ki, spor ayakkabı satışı yapan bir firmanız var. Web sitenizde “kışlık spor ayakkabı, yazlık spor ayakkabı, kadın spor ayakkabı, erkek spor ayakkabı, ucuz spor ayakkabı” gibi onlarca sayfa oluşturmak ve bu kelimeler üzerinden binlerce link alarak SEO yapmak artık hem çok yüksek maliyetli hem riskli hem de düşük etkili bir tercih haline geldi. Bunun yerine sadece tek bir “spor ayakkabı” sayfanızın olması ve bu sayfa içinde firmanızın satışa sunduğu spor ayakkabı çeşitlerinin yer alması, işinizi ciddi anlamda kolaylaştıracaktır. “Spor ayakkabı” sayfanızı SEO ile “spor ayakkabı almakla ilgilenen” kullanıcılara tanıtmanız, çok daha ekonomik ve aynı zamanda karlı bir strateji olacaktır.

Onlarca farklı anahtar kelimeyi ilgilendiren tek bir kelimede sayfa değerinizi yükseltmek, çok daha geniş bir arama hacmine hitap ederek sadece birkaç kelimenin getireceği trafiğe mahkum kalmamanızı sağlayacaktır. Bu bağlamda en baştan doğru SEO hedeflerinin belirlenmesi, uzun vadede sitenizin sahip olacağı kaliteli ziyaretçi trafiğini de arttıracaktır. Onlarca kelimeye SEO yapmak için harcanan zaman, emek ve en önemlisi de paranın geniş hacimli ve aynı zamanda kaliteli trafik sağlayacak tek bir kelime için harcanması çok daha rasyonel bir karar olacaktır. Sürekli durmaksızın onlarca farklı anahtar kelime için içerik oluşturmak, sosyal medya kullanıcılarının ilgisini eski sayfalara çekmek ve içerik güncellemekle uğraşmak yerine tüm dikkatinizi tek bir alana odaklamaya çalışın.

SEO’da Başarı Trafiğe Endeksli Değildir

Herhangi bir anahtar kelimenin web sitenize ne kadar trafik getirdiğine bakarak, yaptığınız ve/veya yaptırdığınız SEO çalışmanın başarısını ölçmeniz mümkün değil. Geçmişte bu tür bir algıyla SEO uygulamalarının başarısı değerlendirilirken, bu anlayış her geçen gün biraz daha değişerek yerini yepyeni bir SEO sistematiğine bırakıyor. SEO ile kalıcı başarıyı, web sitenize hangi kelimeler üzerinden ne kadar trafik geldiğine bakarak yakalayamazsınız.

7 Nisan 2014 Pazartesi

Link İnşasının Altın Kuralları

Hatırı sayılır bir takipçi kesimine sahip olan Moz Blog’un yazarı Cyruss Shepard’ın link inşasıyla ilgili yayınladığı videoyu sizlerle paylaşıyoruz. Link inşasının günümüzün SEO anlayışında hala önemli bir yere sahip olduğundan bahseden Shepard, birçoğunun düşündüğünün tamamen aksine link inşasına önem vermeden başarılı olunamayacağını söylüyor. Shepard videosunda link inşasıyla ilgilenen siteler ile konuyu önemsemeyenler siteleri iki ayrı basketbol takımı olarak örnekliyor. Link inşasını doğru şekilde yapan sitelerin her zaman maçı kazanacağını, ilgilenmeyenlerinse Google’ın keseceği cezalar yüzünden sahayı yenik terk edeceğini belirtiyor.

Cyruss Shepard’ın SEO çalışmaları açısından çok büyük öneme sahip link inşasıyla ilgili videosunda bahsettiklerinin herkes tarafından anlaşılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu sebeple sizler için video içeriğini Türkçeye çevirdik ve önem arz eden konuları başlıklar halinde geniş bir makale haline getirdik.

Link İnşası ve SEO

SEO ile ilgili başlıkların en önemlilerinden biri olan link inşasından bahsedeceğimiz bu yazıda, webmasterların ve firma sahiplerinin genellikle temkinli yaklaştığı link inşasında dikkat edilmesi gereken noktalara göz atacağız. Geçmişte yapılan hataların ağır faturalarını ödemek zorunda kalan birçok site sahibi link inşası konusuna temkinli yaklaşmaya veriyor ve son derece yanlış bir düşünceyle değişen Google algoritmasıyla birlikte link inşasının artık önemsiz bir detay olduğunu söylüyor. Hala Google algoritmasının “devasa” bir bölümü link inşasıyla ilgiliyken webmasterların ve site sahiplerinin link inşasıyla ilgilenmek tamamen vazgeçmesi ise büyük bir potansiyeli değerlendirme fırsatını ellerinin tersiyle itmeleri demek oluyor. İnsanlar link inşasının artık önemsiz olduğunu düşünüyor ve bu konuyla ilgilenmiyor çünkü link inşasının kurallarını bilmiyor.

“Kurallara göre oynarsanız” doğru link inşası ile SEO yarışında er ya da geç kazanırsınız. SEO çalışmalarıyla ilgilenmeye başladıktan kısa süre sonra hayal kırıklığına oynayan, istediği başarıyı elde edemediği gibi Google sıralamalarında daha da gerilere düşen birçok insan, link inşası konusuyla gerektiği gibi ilgilenmediği için yarışta gerilere düşüyor. Google’ın bir hata olarak gördüğü ve ceza kesmekte hiç mi hiç tereddüt etmediği konulara dikkat edilmesi halinde artan bir ivme yakalamak işten bile değil ki, hepimiz istediği de zaten bu değil mi?

SEO yarışından kopmamak, rekabetin bir parçası olmak isteyen herkesin link inşası gibi büyük önem arz eden bir konuyla yakından ilgilenmesi lazım. Eğer link inşasının kurallarını doğru şekilde anlarsanız, oyunu kuralına göre oynayamaya başlayabilirsiniz! Geçmişte dijital dünyada Google gibi bir otorite olmadığı için insanlar link inşa ederken işine ne yarıyorsa onu yapıyorken, Google algoritmasının standartları belirlemesi ile artık oyunu kurallarına göre oynamamak gibi bir lükse kimse sahip değil. Bugün neyin işe yaradığıyla ilgilenerek kısa süreli başarılar elde etmeye çalışanlar, suni bir yükselişin ardından bir daha geri dönmemek üzere ilk sıraları kaybediyor. SEO çalışmalarıyla uzun süreli başarı sağlamak isteyenlerin bugün işe yarayanlarla değil, yarın işe yaracaklarla ilgilenmesi gerekiyor.

Anchor Textlerinize Dikkat Edin

Öncelikle link inşa ederken yapmaktan ekseriyetle uzak durmanız gerekenlere göz atalım. Bunun içinse Google algoritmasının nereye baktığını, baktığı yerdeki verileri neye göre değerlendirdiğini anlamanız lazım. Büyütecinizi odaklamanız gereken ilk yer, kontrolünüzde olan linkler. Widget linkler, Blog ağları, profil imzası linkleri gibi web sitelerini işaret eden tüm linkler anchor text yoğunluğunuzu belirler. Google algoritması da zaten web sitelerinin anchor text üzerinden aldığı linklerle oldukça yakından ilgilenir.

Şimdiden şunu söyleyebilirim ki; Google’ın gelecekte alacağınız yeni linkler yüzünden sitenize keseceği cezaların büyük bir bölümü, anchor text yoğunluğunuzu olumsuz yönde etkileyen kalitesiz linklerle ilişkili olacaktır. Bu sebeple sitenizi işaret eden anchor textleri doğru şekilde yönetmeniz çok önemli.

Link Kabul Ederken Temkinli Olun

Sitenizi işaret eden bir linklerin, link yapısı doğru şekilde inşa edilmiş ve kullanıcı dostu bir web sitesindeki popüler bir sayfadan çıkması ile “çöplüğe dönüşmüş” forum başlığındaki bir profil imzasındaki anchor text üzerinden gelmesi arasında dağlar kadar fark vardır. Özellikle widget linkler, Blog yorum linkleri, forum profil imzaları gibi kalitesi tartışmaya açık olan linkleri kabul ederken ekstra dikkatli olmanızda yarar var. Sitenizin link profilini genişletmek isterken seçici olmanız, nicelik kadar niteliği de düşünmeniz lazım. Çok fazla anchor text manipülasyonu yapmanız Google’ın gözünden kaçmayacak, bu strateji kısa vadede başarılı olmanızı sağlasa dahi –ki genellikle sağlamaz- uzun vadede ciddi sıralama kayıpları yaşamanız kaçınılmaz olacaktır.

Anchor Text Manipülasyonu Yapmayın

Kimseden anchor text istemeyin ve sitenizin link yapısını suni müdahalelerle Google gözünde daha sevimli hale gelecek şekle sokmaya çalışmayın. Anchor text yoğunluğunu belirli anahtar kelimelere odaklanarak ideal hale getirmeye çalışmanın sonu yoktur. Çünkü buna kafa yormaya bir defa başlarsanız, ne kadar uğraşırsanız uğraşın işlerin kontrolünüzden çıkmaya başladığını ve anchor text yoğunluğunuzu bir türlü istediğiniz gibi ayarlayamadığınızı görürsünüz. Uzun vadede insanlar sitenize nasıl link vermek istiyorsa o şekilde vereceğinden, siz ne kadar uğraşırsanız uğraşın işinize yaramayacak kelimeler üzerinden de linkleriniz olacaktır. Kendinize bir “model” oluşturmaya çalışarak, “bu kelime işime yarıyor, bu yaramıyor” şeklinde müdahalelere başladığınızda, olumlu ya da olumsuz bu dışardan müdahale Google için bir manipülasyon olacaktır. Zira binlerce linkin işaret ettiği bir web sitesinin tüm bu linkleri sadece birkaç kelime üzerinden alması mümkün değildir.

Müdahaleden ne kadar uzak durursanız, sitenizin link profili de o kadar doğal olacaktır. Bırakın sitenize kim nasıl link vermek istiyorsa o şekilde versin. Bu linkler bazen no-follow linkler, bazen hiç işinize yaramayan linkler olabilir ama sonuçta her zaman doğal bir link yapınız olacaktır.

Site-wide Linklere Dikkat

Genellikle sitelerin sidebarlarında veya footer bölümlerinde yer alan site-wide linkler, kısaca her sayfadan görülebilen linklerdir. Navigasyon amaçlı olanlar hariç, yıllardır birçok webmasterın daha fazla trafik sağlamak üzere başvurduğu bu yöntem aslında doğru kullanılmadığı takdirde web sitelerine ciddi şekilde zarar verebiliyor. Google algoritması gözünde, ana metin kalıbında bulunan linklere nazaran site-wide linklerin değeri daha az olabiliyor. Tamamen editoryal bir yapıya sahip olan metinlerin içine gömülen linklerin tamamen bilinçli bir şekilde yerleştirildiğinden emin olan Google algoritması, site-wide linkleri ısrarla gözüne sokulmaya çalışan linkler olarak algılayabiliyor. Bu konuda istisnalar da olmasına karşın bu tür footer ve sidebar linkleriyle SEO yapmaya çalışmanın ilk tercihiniz olmamasında fayda var.

Link İnşasına Devam

Google yanlış yapıldığında ceza kesmeyi affetmiyor diye link inşasından vazgeçmeyin. Bir bütün olan SEO’nun hala en önemli bileşenlerinden biri olan link inşasıyla aktif bir şekilde ilgilenmek, nerede yanlış yaptığınızı öğrenerek gelecekte bu hataları tekrarlamamanızı ve bu sadece çok daha başarılı olmanızı sağlayacaktır. Link inşasında dikkat etmeniz gereken temel noktanın her zaman “dengeli bir dağılım” olduğunu unutmayın.

Dengeli Dağılıma Odaklanın

Aktif olarak link inşasıyla ilgilenen herkes, linklerinin her zaman belli bir dağılım dengesinde sahip olmasını sağlamalı veya en azından bunu yapmaya çalışmalıdır. Web sitenizi işaret eden linklerin hangi kelimeler üzerinden geldiği ve bu kelimelerin dağılım çeşitliliği, link profilinizin de doğallığını belirleyecektir. Sitelerin link profilinin mümkün olduğunca organik yapılı olması, bizim TamSEO+ olarak müşterilerimize sunduğumuz hizmetlerde de zaten en çok önem verdiğimiz konulardan biri.

Nasıl ki sitenizin içeriğinin niteliği genişledikçe daha fazla trafik potansiyeline sahip oluyorsanız, link profilinizin dengeli bir dağılıma sahip olması da SEO çalışmalarıyla daha başarılı olmanızı ve sonuç olarak aynı şekilde trafiğinizi arttırmanızı sağlar. Zaten link profilinin dengeli bir dağılıma sahip olması ile içerik hacminin artması birbiriyle oldukça yakından ilişkili konulardır. Bu yakın ilişki çoğu insanın gözünden kaçtığından SEO bağlamında yapılan çalışmalara karşın istenen başarı sağlanamamaktadır.

Link Değeri ve Trafik Kalitesi Arasındaki İlişki

Aklınızdan hiçbir zaman çıkartmamanız gereken önemli konulardan biri de, sitenizi gösteren linklerin kalitesi ile ziyaretçi trafiğinizin kalitesinin birbiriyle ilişkili olduğudur. Zira yayın içeriğiyle binlerce insanın “bir şeyler okumak” için ziyaret ettiği bir siteden çıkan link üzerinden sayfanıza gelen ziyaretçiler, web sitenizde de okuyacağı “yani uzunca zaman geçireceği” içerikler bulmayı bekler. İnternet kullanıcılarının 15-20 saniye zaman geçirdiği bir sayfadan sitenize link çıkışı yapılması, bu link üzerinden gelen trafiğinizin de kısa soluklu olacağı manasına gelir. Örneğin; Vikipedia gibi herkesin “bir şeyler okumak, yeni şeyler öğrenmek” için ziyaret ettiği bir mecradaki linkten sayfanıza gelen ziyaretçilerin sitenizde uzun süre geçirme potansiyeli çok daha yüksek olacaktır. Zaten Google algoritması da linklerin kalitesini bu şekilde değerlendirmektedir.

Linklerin değeri doğrudan sitenizi işaret eden linklerin niteliğiyle ilgilidir, niceliğiyle değil. Sitenize gelen kaç tane link olduğundan ziyade, daha kaliteli trafik için gelen bu linklerin niteliğiyle ilgilenmeniz çok daha yararlı olacaktır. Önem arz eden bir diğer konuda, sitenize gelen linkin sahibi olan web sitesi ile sizin siteniz arasındaki konsept uyumudur. Otomobil parçaları satışının yapıldığı bir web sitesini işaret eden linkin, SEO Blogu üzerinden gelmesi ile bir otomobil bloğu üzerinden gelmesi arasında büyük fark vardır. Otomobil bloğundan gelen linkin sağlayacağı trafik kalitesi, SEO bloğundan gelen linke nazaran çok daha fazla olacaktır.

Nofollow Alışkanlığı Edinin

Nofollow, zar zor edinilen linklerin geri çevrilmesiyle büyük bir fırsatın kaçırılması olarak görüldüğü için çoğu webmaster ve site sahibinin pek de sıcak bakmadığı bir konu. Ancak ne var ki, nofollow ettiğiniz inkler zaten SEO bağlamında işinize yaramayan linklerdir ve sitenize uzun vadede tahmin ettiğinizden de daha fazla zarar verebilir. Google’ın PageRank hesaplamalarında dikkate dahi almayacağı linklerle yola ağır aksak devam etmek yerine elinizi korkak alıştırmayın ve az ama kaliteli linkle yolunuza devam edin. Google algoritmasının nofollow ettiğiniz linkleri de gözden kaçırmadığını da unutmayın. Google’ın veritabanı oluşturmak için nofollow linkleri de incelediğini biliyoruz. Yine de “kaliteli olmaması durumunda”, sayfadaki her linkten çıkış yapılmasına ve PageRank hesaplamalarına katılmasına gerek yok.

4 Nisan 2014 Cuma

Site İçi SEO Analiz Araçları

Sadece dışardan link alarak sağlıklı bir SEO çalışması yapmak mümkün olmadığı için öncelikle tüm bu linklerin işaret ettiği sitenin yapısının kolayca anlaşılabilecek ve kullanıcıya fayda sağlayacak şekilde yapılandırılması gerekiyor. Bu aşamada devreye giren site içi SEO, web sitesinin iskeletini oluşturduğundan dolayı istenen başarının elde edilmesi için izlenecek yolun da ilk ve en önemli adımıdır. Bu yazıda, site içi SEO analizlerinde pratik bir şekilde kullanabileceğiniz ve tutarlı sonuçlar elde edebileceğiniz 4 farklı analiz aracından bahsedeceğiz. Bu site içi SEO analiz araçları sayesinde nasıl bir yol haritası izlemeniz gerektiğini, elinizdeki somut verilere bakarak daha rasyonel biçimde belirleyebilirsiniz. Backlink incelemesinden anahtar kelime analizine, mobil uyumluluktan URL yapılarına kadar birçok farklı konuda analiz yapan bu araçlar, SEO açısından avantaj sağlayacak site içi yapılandırmalara ışık tutacaktır.

WooRank

Ücretsiz bir site içi analiz aracı olan WooRank, sadece sitenizin alan adını yazarak oldukça geniş bir alanda bilgi edinmenizi sağlıyor. Birçok araçta olduğu gibi ücretsiz üye olunması halinde belirli bir sınırlama ile bu kapsamlı analiz faydalanılabilmekte. Klasik anlamda sadece web sitesini işaret eden linklerin ve domainlerin sayısını gösteren araçlardan farklı olarak, WooRank SEO açısından önem arz eden birçok konuda fikir vermekte. Düzeltilmesi gereken hataları bir çırpıda bulmanın yanı sıra FourSquare, Google+, Twitter, Facebook gibi sosyal medya ortamlarındaki etkinliği de denetleniyor. Bu gibi sosyal medya araçlarındaki eksik profilleri tanımlayarak site içi yapılandırmalara yol gösteren WooRank ayrıca mobil optimizasyon, mobil uyumluluk ve erişim hızı verileri de sunuyor. Mobil yönlendirme ve CSS konusundaki eksiklikleri göstermesi, geleceğin internetinin merkezinde mobil aygıtlar olacağı için oldukça büyük bir artı.

URL yapılarını, IP adresini, XML site haritasını, Robots.txt dosyasını, site başlığı ve açıklamasını da kısa bir sürede inceleyen WooRank ücretsiz kullanımda bu denli geniş içerikli veri sağlayarak benzerlerinden bir adım önde yer almakta. Düzenli aralıklarla SEO manasında sitenizin ne durumda olduğunu kontrol etmek için kullanılabilir. WooRank başlıkları H1, H2, H3 olarak ele aldığı gibi ayrıca site içi sayfa analizi konusunda da yazı/HTML oranı veriyor. Anahtar kelime bulutu analizi de hiç de yabana atılacak türden değil. Tüm bunların dışında daha da birçok farklı konuda bilgi sunan WooRank web sitelerini 7 ana başlık altında inceliyor: Ziyaretçi, Lokal, Sosyal, Mobil, SEO, Kullanılabilirlik ve Teknolojik Uyum.

Ahrefs

Site içi SEO raporlamalarının en önemli unsuru olan backlink şemalarının doğru şekilde gösterilmesi konusunda hatırı sayılır bir başarıya sahip olan Ahrefs, her konuda detaylı bir döküm sunmamasına rağmen yine de backlink yapısının incelenmesi açısından üstüne düşeni fazlasıyla yapıyor. 300 binin üzerindeki kayıtlı kullanıcısı, 300 milyardan fazla indekslenmiş URL ve 750 milyarın üzerinde kayıtlı backlink havuzuyla Ahrefs backlink incelemelerinin ilk tercih edilen SEO araçlarından biri. Backlink veritabanını her 15 dakikada bir güncellemesi de oldukça büyük bir artı. Ücretsiz hesapla günlük sınırlı sayıda web sitesinin backlink şemasına bakılabilirken, sunulan raporun backlink analizi bölümünde de belirli erişim kısıtlamaları söz konusu. Yeni backlinkleri nispeten kısa sürede algılayan Ahrefs ile aylık ve yıllık backlink gidişatı grafik üzerinden takip edilebiliyor.

Web sitelerinin backlinklerinin hangi kelimeler üzerinden ve ne yoğunlukta geldiğini gösteren Ahrefs, aynı zamanda siteyi işaret eden tekil URL’ler konusunda da geniş veri akışı sağlıyor. Kullanıcı dostu pratik bir arayüze sahip olması da cabası. Ayrıca sitenin backlink haritasına geçmişe dönük olarak, istatistiksel ve grafiksel olarak da göz atmak mümkün.

Traffic Travis

Tarayıcı üzerinden kullanılan SEO analiz araçlarından farklı olarak Traffic Travis bir masaüstü uygulama. Ücretsiz olarak sitenin mevcut SEO durumu hakkında detaylı bir raporlama sunuyor ve bunu yaparken de tamamen site içi SEO’ya odaklanıyor. Sitenin Page Rank ve Alexa değeri, XML haritası, indekslenen sayfaları, sayfa uyarıları, anahtar kelime yoğunluğu gibi unsurlar hakkında hızlı veri akışı sağlayan Traffic Travis SEO açısından sorun yaratan teknik hataları da gözler önüne seriyor. İstenen anahar kelimeler üzerinden ülkeye göre arama yapma seçeneği sunarak, Google sıralamalarındaki gidişat hakkında pratik ve hızlı bir şekilde bilgi edinilmesini de sağlıyor. Ücretsiz üyelikle 5 farklı site analizine ve 500 farklı anahtar kelime incelemesine imkan tanıyan Traffic Travis profesyonel sürüme yükseltilmesiyle sınırsız analiz imkanı sunuyor.

H1 tagları ve içerikteki anahtar kelime yoğunluğuna da göz atan araç, backlink URL’lerinin otoritesi konusunda da bir puanlama yapıyor. Traffic Travis istenen anahtar kelimelerde Google sıralamalarındaki mevcut durumun düzenli olarak takip edilmesi ve bu sayede raporlama yapmak için de kullanılabilir. Site içi SEO açısından büyük öneme sahip olan başlık, açıklama, görseller, etiketler gibi konular da analiz kapsamı dahilinde.

SEO Workers

İlk bakışta pek şık bir arayüzle karşılaşmasanız da SEO Workers tasarımdan ziyade elde edeceği analiz verisiyle ilgilenenler için oldukça faydalı bir analiz aracı olacaktır. En şık tasarımlı SEO analiz aracı olmamasına rağmen yaptığı incelemeyi farklı başlıklar altında toplamasıyla kullanıcıya geniş içerikli veri arışı sağlayabiliyor. Hala geliştirilmesi gereken yönleri olmasına rağmen bazı diğer araçlara nazaran daha tuturlı veri sunduğu da bir gerçek. Analiz sonrası yaptığı listelemede yer yer Matt Cutts videolarına da yer veren SEO Workers, bu sayede analizi yapılan bölümlerin SEO açısından ne denli önemli olduğunun altınızı çiziyor.

HTTP headlarını, sayfa URL’lerini, anchor text yoğunluğunu inceleyerek site içi SEO konusunda ne durumda olunduğunu gösteren SEO Workers aynı zamanda görsellere de göz atıyor. İçeriklerin başlıklarını ve etiketlerini de incelemeye dahil ederek, yayın içeriğinin arama motoru gözünden nasıl göründüğünün daha iyi anlaşılmasını sağlıyor.

Lipperhey

Analiz neticesinde puan verme konusunda oldukça ketum olan Lipperhey, popüler bir SEO analiz aracı olmasa da işinin hakkını veriyor. Hızla analiz işlemini gerçekleştirmenin yanı sıra esasen SEO konusunda göz ardı edilen Hosting veriler de dahil olmak üzere geniş içerikli bir analiz sonucu sunuyor. Site dizaynına da kısaca göz atan Lipperhey mobil uyumluluk ve mobil SEO konusunu da es geçmiyor. Siteye gelen linkleri listelemesinin yanı sıra bu linklerin geldiği siteler hakkında bilgi vermesi, Lipperhey’i oldukça kullanışlı bir SEO aracı haline dönüştürüyor.

H1’den başlayarak H6’ya kadar detaylı etiket analizi yapan Lipperhey; Robots.txt, XML site haritası, Flash kullanımı, erişilebilirlik gibi detaylarla indeks verilesi de sağlamakta. Endocing, DNS, domain yönlendirmeleri, indirme hızı, sunucu lokasyonu gibi detaylara göz atarak hosting bağlamında veri sunuyor.