31 Aralık 2013 Salı

SEO Forumları’na Katılın !

Tam SEO ekibi olarak, sadece SEO ile alakalı konular konuşulsun, tartışılsın diye SEOForumlari.com projesini başlattık.

Projenin amacı SEO konusu ile alakalı kişileri, seo sektöründe çalışan kişileri bir araya toplayıp, kullanışlı bir bilgi paylaşım ve tartışma platformu oluşturabilmek.

Dahası bu forumda, yaşadığınız sorunları da dile getirebilir, SEO hakkında sorularınızı yöneltebilirsiniz. Tüm soru ve sorunlarınızın çözümü için yardımcı olacağımızın sözünü şimdiden veriyoruz.

Biz Tam SEO üzerinde yayımladığımız makale konuları ile alakalı olarak küçük küçük tartışma konuları oluşturmaya başladık bile.

SEO Forumları’nda neler yapabilirsiniz ?

SEO ile alakalı soru ve sorunlarınızı paylaşabilir, çözüm bulabilirsiniz.Sitenizi tanıtabilir, siteniz hakkında öneriler isteyebilirsiniz.Güncel SEO haberlerini edinebilirsiniz.En son SEO tartışmalarını izleyebilir, bu tartışmalara katılabilirsiniz.SEO Firmaları hakkında yorumlar okuyabilir, SEO firmalarının güncellemelerinden, kampanyalarından haberdar olabilirsiniz.

SEO Forumları, tüm ilgililere açık, üstelik bu forumda linkleri görmek için üye olmak zorunda da değilsiniz Sadece üye olun ve paylaşın !

Katılımınızı bekliyoruz, teşekkürler.

Forum adresi:SEOForumlari.com

30 Aralık 2013 Pazartesi

WPtouch – WordPress Mobil Tema Eklentisi

Wptouch Mobil eklentisi, Tam SEO üzerinde de kullandığımız, bir mobil tema eklentisidir. Son derece SEO uyumlu bu eklenti ile birkaç dakika içerisinde mobil bölümünüz hazır olacak.

Adres değişikliği yaşanmadan, yine aynı URL’lerinizi kullanarak içeriğinizi mobil kullanıcılara başarı ile sunma imkanınız doğacak. Kurulumu, kullanımı ayarları da son derece basit.

Ziyaretçilerinizi isterseniz direkt olarak mobil bölüme yönlendirme ya da bunu ziyaretçinize bırakma gibi imkanlarınız da var.

Adres değişikliği yaşatmadığı, içeriği olduğu gibi iyi bir görünümle mobil ekranlara yasıttığı için SEO uyumlu bir eklenti bu ayrıca. Elbette WPtouch mobil eklentisinde kullanacağınız ana temayı türkçeleştirmenizde de fayda olabilir.

Eklentinin adresi: http://wordpress.org/plugins/wptouch/

Eklenti kurulumundan sonra Samsung Galaxy S4 ile görünüm:

 

24 Aralık 2013 Salı

2014 Yılında SEO’da Bizi Neler Bekliyor ?

Önümüzde yeni bir yıl var ve tüm SEO stratejistlerinin de önümüzdeki yılın bize neler getireceğini merak ettiğini düşünüyorum. Önümüzdeki yıl karşılaşabileceğimiz algoritma değişiklikleri, güncellemeler ve uygulanabilecek seo stratejileri ile alakalı olarak bir makale yayınlamayı uygun gördüm. Elbette önümüzdeki yıl bizi neler bekliyor sorusunu cevaplamadan önce 2013 yılında neler yaşadık geri dönüp incelemekte büyük fayda var. (Bkz: 2013 Yılının Önemli SEO Olayları) Öte yandan 2013 yılında bizleri neler bekliyor ve bu konudaki tahminlerimizi de geçtiğimiz yıl dile getirmiştik, bu makale de faydalı bir kaynak olarak hala okunmaya değer. (Bkz: 2013′te SEO Hakkında Öngürüler) 2013 yılında yapılan bir çok değişiklik aslında 2014 yılında bizleri neler beklediğini de pekala gösteriyor.

Hatırlarsınız, 2013 yılının en önemli olayı Google Penguen 2.1 güncellemesi idi. Bu güncelleme genel olarak doğru seo çalışması yaptığını düşündüğümüz web sitelerini etkiledi. Fakat bu güncellemede etkilenen web sitelerinin en büyük ortak noktası, link profillerindeki makale backlinklerin ve ana kelime bazlı anahtar kelimelerin ağırlıklı olmalarıydı.

Evet link inşası yapılmalı, fakat bunu yüzlerce blog üzerinden ve hep aynı kelimeler üzerine gerçekleştirirsek sıkıntı yaşamak çok doğal. Çoğu kişi bu algoritma güncellemelerinin çıkış nedeninin Google Adwords’ün kullanımını arttırmak olarak değerlendiriyor, baştan söyliyeyim bu gerçekten mantık dışı, komik bir değerlendirme. Google’ın para kazandığı en büyük mecra, hızlı nakit akışı sağlayan bölümü Adwords gibi görünebilir, fakat Google’ın tüm başarısının, tüm kazancı tamamen son kullanıcıdan sağlanmaktadır. Google’ın bu denli popüler olmasının nedeni, en iyi hizmeti vermesinden ötürü ise Google paraya mı sıkışıyor ki zaman zaman algoritmalarını güncelleyerek, sıralamaları allak bullak edip insanları reklam vermeye teşvik ediyor ?

Herkes sıralama kaybı yaşadığında sanki web sitesi ile mükemmel düzeyde ilgilenmiş, yapması gereken her şeyi yapmış gibi büyük şok yaşıyor, sonra da suçu Google’a atıyor. Şöyle eski konulara biraz değindikten sonra, önümüzdeki süreçte bizi neler bekliyor olabilir bunu değerlendirelim. Öncelikle 2013′te ne gördüysek bunlar hala geçerli ve kalıcı görünmekte, tek fark daha önce yaptığımız her ne ise önümüzdeki yıl daha iyisini yapmak zorundayız.

Mobil Bölümlerin Önemi Daha da Artacak

Mobil siteler uzun zamandır hayatımızda, her zaman da bu bölümlerin ne kadar önemli olduğunu ve öneminin git gide arttığını belirtiyoruz. Kabul etmeliyiz ki mobil aygıtlar aracılığıyla internete bağlanma oranı çok çok yüksek. Bakın 2011 yılında Türkiye’de mobil aygıtlar aracılığı ile internete bağlanan kişi sayısı 6 Milyon iken, bu rakam 2 yıl sonra 2013 yılında 2 kat artarak 12 milyon civarına geldi ve 2013 yılı itibari ile Türkiye’deki internet kullanıcısı sayısı 26 Milyon.

Zaten bu verilere de ihtiyacınız yok, kendinizden çevrenizden de bu durumun gayet farkındasınız artık.

Sosyal Medya’nın ne denli etkili bir tanıtım aracı ve SEO’ya etkisini bilmeyen kalmadı artık, fakat sosyal medya üzerinde web siteniz aktif olacaksa eğer çok başarılı bir mobil sunumunuzun olması da şart. Malum, özellikle anlık bildirimlerin ve mesajlaşmanın bulunduğu Facebook, Twitter ya da Google Plus gibi sosyal mecralara mobil aygıtlar aracılığı ile erişim diğer sitelere oranla çok daha fazla. Yaptığınız tanıtım sonucunda sitenizin linkine tıklayan herhangi biri kötü bir görünüm ya da çok yavaş, geç yüklenen bir web sitesi ile karşılaşması durumunda uzun süre bir daha web sitenize mobil aygıtından girmemeye özen gösterecektir.

Bu konuda yapmanız gerekenler;

Web sitenize mobil ziyaretçilere de hitap edecek bir bölüm hala yoksa oluşturun, mümkünse bu bölüm m.example.com yerine direkt mevcut adresinizde, Duyarlı Tasarım (Responsive Web Design) ile mobil aygıtlara uygun görünümle açılsın. Bu Google’ın ilk tercihidir.Mobil site haritası muhakkak oluşturun. Bildiğiniz üzere arama motorlarının da mobil bölümleri bulunmaktadır ve bu bölümde yaptıkları sıralamalar daha farklıdır.

Google Webmaster Tools’ta, Tarama Hataları sekmesinde artık akıllı telefonlar için de uyarılar veriliyor. Bu durum da Google’ın mobil bölümleri ne denli ciddiye aldığının kanıtı.

Siteniz, yalnızca akıllı telefonlar için Googlebot mobil tarafından tarandığında oluşan hatalar (masaüstü bilgisayarlar için görüntülenmeyen hatalar).

Lokal SEO’nun Önemi

Lokal SEO yani Yerel SEO Google nezdinde çokça önem kazandı bile. Türkiye’de yayın yapan web sitelerini ele alırsak eğer, İstanbul lokasyonunda arama yapan kullanıcının karşısına çıkan sonuçlar ile lokasyonunu İzmir yapıp arama yaptığında karşısına çıkan sonuçlar neredeyse tamamen farklı.

Çok basit bir örnek; lokasyonum şu an istanbul ve “iş ilanı” araması yapıyoruz.

 

Gördüğünüz arama kelimemde şehir bilgisi geçirmemiş olmama rağmen, lokasyonum İstanbul olduğundan, karşıma İstanbul ile alakalı sonuç sayfaları geliyor. Çünkü Google, yaptığım aramanın niteliğine bakıp, benim işime en çok yarayacak sayfalar ile beni buluşturmayı hedefliyor.

Lokal SEO optimizasyonu da bu nedenle fazlası ile önem kazanıyor, fakat çoğu web sitesi bu konuda henüz pek bir şey yapmış değil.

Not: Yukarıda yer alan örnekten esinlenerek aman kalitesiz şehir + ilçe sayfaları oluşturmayın, başarı beklerken canınız sıkılabilir, bu tarz sayfalar web sitesine bir değer katmıyorsa eğer oluşturmamakta fayda var.

Eğer belirli bir bölgede hizmet veren bir web siteniz varsa kesinlikle Google Rehber kaydı yapmakta fayda var. Tabi Google Rehber kaydı gerçekleştirmeden de bir optimizasyon yapmak mümkün.

Örneğin iletişim sayfaları bu konuda önemli rol oynamakta, bu iletişim sayfalarında Adreslerinize, Telefon Numaralarına, Çalışma Saatlerinize, Harita ve Mail adreslerinize yer vermeniz de tetiklemelere muhakkak etki edecektir.

Yandex’in Yükselişi

En popüler arama motoru Google olduğundan, genelde çoğu kişi Yandex’i atlıyor. Daha önce Yandex için SEO hakkında bir makale yayımlamıştım ve işi çelişkilere getirip sonlandırmıştım. Fakat o tarihten bu yana Yandex’te ciddi değişiklikler söz konusu.

Arama motoru paylarına göz atıldığında Yandex.com.tr Türkiye’de %3′lük bir pay aldığı görülüyor. Bu rakam Yandex.com.tr’nin ilk senesinin sonunda %1 idi. Tabi bu oranlara göz atıldığında Yandex, Google’dan değil Bing’ten pay çaldığı görülüyor.

Elbette 2014′te Yandex’in çok önemli bir atağa kalkacağını zannetmiyorum fakat ilk senesinin sonunda aylık 3 Milyon tekil ziyaretçi alan bir web sitesi 2 sene sonrasında günlük tekil ziyaretçisini 1,5 milyona çıkarmış durumda. Özetle Yandex dikkat edilmesi gereken bir arama motoru ve Türkiye’de takip edilebilecek Google’ın tek alternatifi. Sağladığı servislerin kalitesi de fazlası ile yüksek.

Tabi Yandex’in bildirdiği hedeflere ulaşamadığı gerçeğini de unutmamak gerek. Benim düşüncem önümüzdeki sene bu oranın %1-2 civarında artış göstereceği, fakat %5′lik bir oran da Yandex’i ciddi bir pazar olarak ele almamıza yetecektir. Tabi bunu gerçekleştirmek için bence izlenmesi gereken politika webmasterları cezbedecek birkaç yeni bölüm oluşturulması. Şimdi Yandex’te bir sosyal mecra oluştursa hangimiz gidip o bölüme katılmayız ki ?

2013 Yılındaki Olayların Etkileri

Geride bıraktığımız 2013 yılında Humminbird ve Penguen 2.1 algoritması devreye girdi.

Humminbird Algoritması ile uzun kuyruk anahtar kelimelerin (Bkz: Long Tail Keywords) aramaları ön plana çıkmaya başladı. Yani insanlar internetten herhangi bir ürün satın alacakları zaman, mesela bu ürün ayakkabı olsun, Ayakkabı yazıp aratmıyorlar, bunun yerine nasıl bir ayakkabı istediklerini yazıyorlar.

Özetle ana anahtar kelime odaklı aramalar sandığınız kadar başarılı performanslar sergilemiyor. Ayrıca kullanıcı alışkanlıklarının değiştiğini de unutmamak lazım. Google’a ciddi bir soru sorma eğilimi mevcut. Eh Google’da bu soruları yanıtsız bırakmıyor elbette.

Burada verilen cevap bizi şu yönden ilgilendiriyor, bu durum Google ile kullanıcılar arasında oluşturulmuş bir diyalogtur ve Google’da sorulan sorunun cevabını anlık olarak kullanıcıya ulaştırmaktadır.Eğer böyle bir özellik Google üzerinden kullanıcılar ile buluşuyorsa, bu demektir ki, Long Tail aramalar sandığımızdan da fazla.

Bu nedenle web sitelerini optimize ederken ve kullanıcılar için hedeflerken daha zengin ve 2 kelimeden fazla kelimeye sahip arama sorguları için de düşünmeliyiz.

Long Tail için arama kelimeleri belirlemek çok da zor değil, fakat bu işin elbette bir kolayı var. Bu da web siteniz için bir soru – cevap bölümü oluşturmak. Sıkça sorulan sorular bölümünden bahsetmiyorum kesinlikle, gerçek kullanıcıların yer aldığı, kendi soru cümlelerinin ve bu sorularının yanıtlarının bulunduğu bir bölümden bahsediyorum.

Google Penguen 2.1 konusuna da gelecek olursak, Penguen 2.1′den sonra özellikle link inşası tekniklerinde büyük değişiklik oldu. Malum makale backlink pazarlaması o kadar büyüdü ki Google’ın da gözüne batmaya başladı. Link inşaası gerçekleştirirken doğal davranılmasında fayda var. Evet Google dahi bir linkleme işlemi gerçekleştirdiğinizde o sayfaya bağladığınız linkin metninin anlamlı, sayfayı açıklayıcı kelimelerden oluşmasını öğütlemekte. Fakat siz herhangi bir platformda sitenizin tanıtımını gerçekleştirirken kalkıp site anasayfanıza siteniz ile alakalı en önemli anahtar kelimenizi linklediğinizde ve bunu birçok kez tekrarladığınızda problem yaşıyorsunuz.

Rich Snippets “Zengin snippet’ler ve yapısal veriler”

Bildiğiniz üzere zengin snippet’lerin kullanımı, size ekstra bir farkedilirlik sağlamakta. Eğer bir blogunuz varsa bu blogun yazar bilgilerini arama sonuçlarında göstermek size ekstra bir farkedilirlik sağlayacaktır.Ya da sitenizde yorumlar mı bulunuyor, bu yorumların adedini, verilen oyların durumunu Google’a doğru şekilde bildirerek arama sonuçlarında yıldızlı şekilde yer alabilirsiniz.

Bu şekilde veri işaretlemesi yapılmış sayfalar, bulundukları sayfalarda veri işaretlemesi yapılmamış sayfalara oranla 2 kat daha fazla tıklanıyor.

Elbette bu işlemleri doğru şekilde gerçekleştirmek çok önemli, eğer bu özellikleri Google sonuçlarını manipüle etmek amaçlı kullanırsanız, fayda sağlamayı planlarken sıkıntı yaşarsınız.

(Bkz: Google Rich Snippets)

Sosyal Medya – Google Plus

Günümüzde neredeyse her şirket ya bünyesinde sosyal medya uzmanı çalıştırıyor ya da bu konuda bir firmadan destek alıyor. Fakat çoğunlukla sosyal medya paylaşımları gerçekleştirirken Google Plus unutuluyor.

Yükseliş faktörleri arasında Google Plus sosyal mecralar arasında en çok etki edeni konumunda. Bu nedenle Google Plus üzerine de eğilmekte muhakkak fayda var.

Dahası elbette Facebook, Twitter ve Pinterest’i unutmamak gerek. Sitenizde okunan bir makalenin beğenilmesi, twitlenmesi, +1′lenmesi ya da pin’lenmesi, arama motorlarına önemli sinyaller gönderiyor. İçeriğinizin sosyal medya üzerinde de konuşulması içeriğinizin kalitesi, faydası hakkında en büyük kanıt.

Özellikle Pinterest’in dünya çapındaki kullanıcıları hızla artış göstermekte ve Pinterest artık farklı bir önem kazanmakta, yerel seo açısından da oluşturmuş oldukları “Yerler” bölümü takip edilesi ve kullanılası olmuş. Önümüzdeki seni içerisinde bu yeniliklerden sonra Pinterest’in önemi daha da hissedilir olacaktır.

İçerik Kalitesi

Her zaman söylediğimiz gibi bir web sitesinin en çok dikkat etmesi gereken husus sahip olduğu içerik. Çünkü başarılı olabilmek için sağlam temeller atmanız gerekiyor ve web sitenizin içeriği de temelleri oluşturuyor.

İçerik pazarlamasının ciddi boyutlara ulaştığının farkındayız. Fakat arama motorlarının biraz da beklentisi, içeriklerin işin uzmanları tarafından üretilmesi.Sitenizi güncel tutun diyoruz, sitenizi zengin içerikler ile doldurun diyoruz. Bir çoğu gerçekten de bu konuda çaba sarf ediyor, fakat yine de başarılı olamıyor.

Kendinize şu soruyu da yöneltin lütfen, acaba gerçekten kaliteli içerik üretiyor musunuz ? Farklı bir bilgi, yaklaşım ya da üzerine düşünülecek konular üzerine eğiliyor musunuz ?Kullanıcılar içeriğinizi okuduğunda memnun kalıyor mu ? Kullanıcıların işine yarıyor mu ?

İyi içerik üretmek için daha fazla çaba sarfetmekte fayda var. Dahası ki neredeyse kimse tarafından dikkate alınmayan bir konu, oluşturduğunuz mevcut içerikleri zamanla güncellemek te çok faydalı.

Bizde genelde iyi sıralamalara sahip sayfalara dokunulmaz. Fakat açıkçası bu hatalı bir yaklaşım, sayfanız iyi sıralamalarda bulunabilir, o konudaki en bilgilendirici içerik o sayfadadır fakat burada sorulacak soru şudur : Ne zamana kadar ?

Oluşturduğunuz içeriklerin güncellenmesi, verdiğiniz bilgiler hakkında daha fazla detay oluşması durumunda geri dönün ve oluşturduğunuz içeriği güncelleyin.

Bu tüm arama motorlarınca olumlu karşılanacak, sitenizin kalitesinin artmasını sağlayacak bir adımdır. Sitenin güncellenmesi demek, sürekli yeni postlar atmak manasına gelmiyor unutmayın.

Sonuç olarak;

2o13′ün sonlarındaki değişmeler açıkçası SEO Uzmanlarının işlerini zorlaştırdı, malum arama motoru optimizasyonunu’nda asıl başarı kalıcılık.

2014 yılında SEO konusunda daha detaylı incelemeler, daha titiz çalışmalar ön plana çıkacağı kesin. Bu nedenle başarılı olabilmek için herkesçe bilinen link inşası, içerik stratejilerini bir kenara bırakıp biraz düşünmekte, bir fark yaratmaya çalışmakta fayda var.

Kullanıcı alışkanlıklarını araştırın, rakiplerinizi inceleyin, ne gibi yeniliklerin fayda sağlayacağını düşünün ve en iyi sunumu gerçekleştirin.

Teşekkürler.

2014 Yılından SEO üzerine sizinde söylemek istedikleriniz varsa sizi SEO tartışma platformumuz olan SEOForumlari.com’a bekliyoruz. Bu konu hakkındaki tartışma için buradan buyrun:

(bkz: 2014 Yılında SEO (Tartışma) )

23 Aralık 2013 Pazartesi

Fiber alt yapnız olmasada fiber hızında internetiniz olabilir.

Fiber altyapısı sizin bölgenizde yok mu? Peki,  Altyapı gelmesini beklemeden bu hizmeti alabilirsiniz.

Turkmesh kablosuz teknolojileri kullanarak fiber hızında interneti kablosuz olarak iş yerinize getiriyor. Böylece, “Kazı izni çıkar mı? Ne kadar beklemeliyim? Ne zaman çıkar?” gibi sorulara ve endişelere gerek kalmıyor. Böylece Turkmesh sadece kazı yapmanın yasak olduğu Eski İstanbul gibi fiber internetin olmadığı yerlerde değil, aynı zamanda yedekleme yapmak isteyen firmalar için de çözüm ortağı haline geliyor.

 

Çünkü potansiyel müşteri ile yapılan görüşmede müşterinin talebi üzerine, aynı gün veya maksimum 24 saat içerisinde, Turkmesh teknik ekibi sinyal keşfi için verilen lokasyona gidiyor ve sinyal olup olmadığını test ediyor. Sinyal varsa hemen kurulum yapılabiliyor ve müşteri kablosuz teknolojilerin kullanımı ile kazı veya herhangi bir izne veya alt yapı çalışmasına gerek kalmaksızın fiber hızında interneti kullanmaya başlıyor.

Hizmet Alanı?

Şu anda İstanbul ve bölgesel olarak İzmir’deki kurumsal firmaları Turkmeesh internet kullanabiliyor. Ancak hizmet verilen il ve bölge sayısının arttırılması gündemde.

Diğer yandan şehirden uzak, henüz internet altyapısının gelmediği yerlerde ise kablosuz internet ciddi anlamda bir avantaj haline geliyor. Çünkü bu lokasyonlarda henüz altyapı geliştirilmediğinden dolayı trafik yoğunlaştığı anda internet hızında yavaşlamalar ve bağlantıda kesintiler olabiliyor. Turkmesh ise müşteriye atanmış özel internet hattı ile bu kesintilerin veya yavaşlamaların önüne geçiyor. 

Kablosuz İnternetin Maliyeti?

Kullanılan teknolojinin temelinde, çatıya kurulumu yapılan antenler kullanılmaktadır. Bu nedenle de maliyeti artırıcı herhangi bir altyapı veya kazı çalışması yapılmaz ve Turkmesh de buradan sağladığı maliyet avantajını müşterilerine yansıtmaktan kaçınmaz. Böylece hem fiber hızında kablosuz internet kullanmaya başlayabilirsiniz hem de bu interneti daha uygun maliyetlerle elde edebilirsiniz.

Müşteri Memnuniyeti ve Müşteri Hizmetleri: “Acaba?” Demeyin

Turkmesh yeni ve ülkemiz için sıra dışı bir teknoloji kullanıyor. Bu nedenle potansiyel müşterinin sunduğumuz havadan internet hizmetinden emin olabilmeleri ve onların güvenlerini kazanmak için kurduğumuz sistemi “1 hafta boyunca” hiçbir ücret ödemeden denemelerini öneriyoruz. Müşteri herhangi bir maliyete katlanmadan test süresi için antenleri kuruyor, interneti hazır hale getirerek teslim ediyoruz.   

Müşteri hizmetleri ise Turkmesh’in kurumsal pazarda önem verdiği bir diğer konu. Sektörde zor ve genellikle sorunlu bir süreç olan müşteri hizmetlerinde Turkmesh’in çözümü; çağrı merkezinde bekleme müziğini dinlemeden veya herhangi bir tuşa basmanız gerekemeden müşteri temsilcinize ulaşabilmenizde. Böylece hem zamandan tasarruf edebiliyorsunuz hem de hızlı bir şekilde müşteri temsilcinize ulaşabiliyorsunuz.

7/24 Kurumsal Teknik Destek

Teknik destek anlamında da Turkmesh müşterileri ayrıcalıklıdır. Her müşteriye özel olarak atanmış teknik personel sayesinde, Turkmesh bünyesinde, “sizin için çalışan personele” 7/24 cep telefonu üzerinden ulaşabiliyor ve birebir görüşerek destek alabiliyorsunuz. Böylece sadece %100 müşteri memnuniyetini sağlamayı hedefliyoruz hem de hizmet üreticisi bir firma olarak yaptığımız işi somutlaştırmayı ve müşterilerimiz ile devamlı iletişimde kalarak, istedikleri an Turkmesh’e ulaşabilmelerini sağlıyoruz. 

Üstelik Turkmesh teknik personeli kullanılan antenlere uzaktan da erişebiliyor. Bu da lokasyona fiziksel olarak gitmeden ve dolayısı ile zaman kaybı olmaksızın müşteri sorununa müdahale edilmesini sağlıyor. Uzaktan çözüm getirilemeyen durumlarda ise firmaya atanmış olan teknik personel, saat ve gün bağımsız olarak müşteri lokasyonuna giderek oradaki problemi çözümleye çalışıyor.

O zaman soruyoruz: Fiber hızında kablosuz interneti hem hızlı hem de daha avantajlı kullanmak ister misiniz?

 

fiberinternetTurkmesh

2013’ün Önemli SEO Olayları

Yeni yıla sayılı günler kalırken herkes 2014 yılında uygulayacağı SEO çalışmalarını düşünse de, geleceği alakadar eden tüm bu planlar 2013 yılında yaşanan önemli olaylarla ortaya çıkan yeni SEO anlayışına göre yapılacak. 2013’te yaşanan önemli SEO olaylarını doğru şekilde analiz etmeden ve geleceğin dijital dünyasında hangi trendlerin önem kazandığını tam olarak kavramadan, 2014’te uygulanacak SEO stratejilerinin sağlam temellere oturtulması mümkün değil. 6 Aralık 2013 tarihinde gerçekleşen ve Matt Cutts’un 6 Ekim’de attığı tweetle olması halinde kendisi için dahi sürpriz olacağını söylediği Google PageRank (PR) güncellemesinden 4 Ekim’de devreye giren Penguen 2.1 algoritmasına kadar 2013 yılı SEO açısından dönüm noktası mahiyetine sahip pek çok önemli gelişmeye ev sahipliği yaptı. Bu yıl yaşanan gelişmeler SEO çalışmalarında bir dönemin kapılarının sıkıca kapanırken, geleceğin internetini ilgilendiren yeni uygulamaların kapısının da ardına kadar açılmasına neden oldu. Mobil internet kullanımının yaygınlaşmasıyla Google algoritmasının aramalara daha tutarlı ve lokal bazda sonuçlar sunmaya odaklanması, SEO ile kalıcı başarı sağlamak isteyen firma sahiplerinin 2014 yılında uygulayacağı SEO çalışmalarına mutlaka mobil internet kullanıcılarını da dahil etmesini gerektiriyor.

Penguen Güncellemesi

4 Ekim 2013 tarihinde devreye girdiğinde birçok site sahibinin ve webmasterların kısa süreli panik yaşamasına sebep olan Penguen 2.1 Algoritması, ilk bakışta tüm arama sonuçlarının alt üst olmasına sebep olmuş “gibi” göründü. Kısa süren dalgalanmanın birkaç günde sona ermesiyle birlikte daha tutarlı sonuçlar sunmaya başlayan yeni algoritma, hemen küresel boyutta Google üzerinden yapılan aramaların %90’ını etkilemeye başladı. İlk bakışta göze çarpan yeni algoritmanın doğallığa, link şemalarına, sayfa açıklamalarına, sosyal medya araçlarının kullanımına ve “anchor text” yapılarına çok daha fazla önem verdiğiydi. Güncellemenin asıl amacıysa kaliteli bir içerik üreticisiymiş “gibi” görünen web siteleri ayıklamaktı. Ancak kısa zamanda Penguen güncellemesinin daha kompleks arama terimlerini algılama konusunda arama motorunda köklü değişimlere neden olduğu görüldü. Kullanıcılarının arama eğilimlerini inceleyen Google, internet kullanıcılarının kısa anahtar kelimeler kullanarak aradığı içeriğe ulaşamadığı için yeni bir arama yaptığını ve bu yeni aramalarda da daha uzun arama terimleri kullandığını fark etti.

2013 yılında yaşanan bu gelişmenin SEO açısından önemiyse, kısa kuyruklu anahtar kelimelere (Short-Tail Keywords) odaklanarak gerçekleştirilen SEO çalışmalarının etkisinin azalmasıydı. Google kullanıcılarının daha uzun ve daha kompleks arama terimleri kullanması yani uzun kuyruklu anahtar kelimeler (Long-Tail Keywords) ile daha kaliteli içeriklere ulaşmaya çalışması, algoritmanın çok daha esnek bir yapı kazanmasını sağladı. Bir başka ifadeyle Google bütün kullanıcılarına, aradığı tatmin edici kaliteli içeriğe ulaşması için daha kompleks arama terimleri kullanmayı tavsiye etti. Ayrıca Siri gibi mobil uygulamalarla sesli aramanın pratikliğine alışan mobil internet kullanıcıları günlük hayatta kullandığı dille Google aramaları gerçekleştirdiğinden, bu durum arama terimlerinin çok daha uzun ve kompleks bir yapı kazanmasına neden oldu. Tek anahtar kelimeyi düşünerek bütün “anchor text” stratejisini bu şekilde belirleyen web siteleri de doğal olarak bu köklü güncellemenin ardından keskin düşüşler yaşadı ve hala da yaşamayı sürdürüyor. Backlink çalışmalarında tek bir anahtar kelimeye odaklanan ancak güncelleme sonrasında istediği yükselmeyi bir türlü sağlayamayan webmaster ve firma sahiplerinin 28 Kasım 2013 tarihinde yayınladığımız “Aşırı SEO Çalışması ve Tehlikeleri” isimli makalemize, buraya tıklayarak göz atmasında yarar var.

Google PageRank Güncellemesi

6 Ekim 2013’te Matt Cutts Twitter üzerinden kendisine yöneltilen; “2014’ten önce PR güncellemesi olur mu?” şeklindeki bir soruya, olması halinde kendisinin de şaşıracağı yanıtını verdi. Bu yanıt, herkesin 2013 yılında beklenen PR güncellemesinin yapılmayacağını düşünmesine sebep oldu. Aslında söz konusu PageRank güncellemeleri olduğunda artık bir klasik olarak Google her zaman sürpriz yapmayı sevdiğinden, 2013 yılı sona ermeden PR güncellemesine gidilmesini şaşırtıcı bir olay şeklinde görmemek lazım. Aylardır Google Plus topluluklarında, webmaster forumlarında ve çeşitli Blog sitelerinde bir sonraki PageRank güncellemesinin ne zaman olacağı sorulurken bu soru Google aramalarında dahi bir arama trendi haline dönüştü. Merakla beklenen PR güncellemesinin çoğunluk tarafından sürpriz olarak nitelendirilen bir biçimde 6 Aralık’ta gerçekleşmesi şüphesiz ki, 2013 yılını ilgilendiren en önem SEO olaylarından biriydi. Her PR güncellemesinin ardından olduğu gibi Aralık başında gerçekleşen son güncelleme sonrasında da kimileri aylardır sürdürdüğü çalışmasının karşılığını alamadığından şikayet ederken, bazıları da kendisinin dahi beklemediği bir PR değeri almanın sevincini paylaşıyor. Ancak şu bir gerçek ki, bizler de bu son PR güncellemesinin sonrasında rasyonel olarak temellendirilmesi mümkün gibi görünmeyen PR değerleri alan web siteleri olduğunu gördük. Şimdiden Google+ topluluklarında dikkat çekilen bu hatalıymış gibi görünen PR değerleri nedeniyle çok kısa bir süre içerisinde Google’ın yeni bir güncellemeye gideceği konuşulmaya başlandı. Yani her zaman ki gibi yeni bir PR güncellemesinin kısa sürede gerçekleşeceğine dair şehir efsanelerinden söz ediliyor.

Google Plus Profilleri

4 Ekim’de gerçekleşen Penguen güncellemesinin ardından arama sonuçlarının iyileştirilmesine etki eden unsurlar arasında değeri en çok artan, tartışma götürmez bir biçimde Google Plus oldu. Algoritmanın Google+ profillerine verdiği önemin birkaç kez katlanarak artması bazıları için şaşırtıcı olsa da, dünyanın en büyük markalarından birinin kendi adını taşıyan aracından çabucak vazgeçeceğini düşünmek de pek mantıklı olmazdı. Ülkemizde birçok internet kullanıcısının çabuk ısınamadığı ve bu sebepten ötürü güncelleme oluncaya dek oldukça fazla web sitesi sahibinin de kullanma ihtiyacı hissetmediği Google+, Penguen güncellemesinin ardından kullanılmaması bir handikaba dönüşen temel SEO bileşenleri arasına girdi. Algoritmanın yapılan aramalara en güvenilir sonuçları sunmak için aldığı temel referanslardan birine dönüşen Google+ profilleri, etkin bir biçimde yönetilmesi durumunda web sitelerinin arama motoru gözünde güvenilir ve aktif bir içerik yayıncısı olarak görülmesine yardımcı oluyor. Bu durum kısa sürede webmasterların ve firma sahiplerinin durmak sızın Google+ hesapları üzerinden link dağıtmasına ve mümkün olduğunca fazla +1 almaya çalışmasına sebep olsa da, algoritma tamamen aksine yapılan paylaşımlarla doğru orantılı geribildirim olmasını talep ediyor. Yani bir başka ifadeyle paylaşılan linklerin sayısı arttıkça yeni algoritma eşdeğer biçimde kullanıcıların linkleri daha fazla paylaşmasını, sayfalar hakkında daha fazla yorumda bulunmasını, sayfaların Google+ topluluklarında daha da tartışılmasını istiyor. Aksi takdirde kendi kendine link dağıtıyormuş gibi görünen sitelerin algoritma gözünde bir Spammer olarak etiketlenmesi bile mümkün. Google Plus topluluklarında kullanıcıların yönelttiği sorulara yardımcı olacak yanıtlar vermek, G+ çevrelerindeki profillerin güvenilirliği, paylaşımların kimler tarafından ve ne oranda +1’lendiği gibi konulara önem verilmesi halinde profilin arama sonuçlarının iyileştirilmesindeki etkisinin arttırılması mümkün.

Makale Backlinklerinin Etkisi

Yeni algoritma güncellemesiyle birlikte makale backlinklerinin etkisi tamamen ortadan kalkmasa da, bu tür SEO çalışmalarıyla başarılı olmayı hedefleyenlerin doğallıktan uzaklaşmamaya dikkat etmesi gerekiyor. 2013 yılı SEO anlamında pek çok değişime sahne olurken, White Hat SEO (Beyaz Şapka SEO) tekniklerinin en çok kullanılanlarından olan makale backlinklerine daha da fazla önem verilmesini gerektiren yeni bir anlayışın ortaya çıkmasını sağladı. Google Webmaster Merkez Blog’unun yayınları Ekim ayından itibaren sırtını makale backlinklerine yaslayan web sitelerinin adımlarını temkinli atması gerektiğinin daha da iyi anlaşılmasını sağladı. Çoğu zaman değil onlarca, yüzlerce Blog ve site üzerinden istenen anchor text kalıplarıyla sağlanan backlink trafiği, 2013 yılından itibaren Google’ın gözünde internetin bir “içerik çöplüğüne” dönüşmesine destek veren çalışmalar olarak görülmeye başlandı. Zira anchor text üzerinden makaleler aracılığıyla gelen backlinklerin her biri için ayrıca içerik yazılmasına ve bu içeriklerin tamamının özgün olmasına karşın yazılan içeriğin “yazılmak için yazılmış olması”, Google’ın 2013 yılında değişen bu görüşünün pek de yanlış olmadığını gösteriyor. Özgün olmasına karşın herhangi bir amaca hizmet etmeyen ve herhangi bir tarafından okunması halinde esasen hiçbir konudan da bahsetmediği görülen makaleler üzerinden sürekli backlink almak, 2013 yılında dikkat edilmesi gereken SEO çalışmalarının ilk sırasında yer alır hale geldi. Sadece link inşasına odaklanarak White Hat SEO çalışmaları yapan ancak üretilen içeriğin kalitesiyle ilgilenmeyenler, Ekim ayındaki Penguen güncellemesinden negatif şekilde en çok etkilenenler oldu.

2013 yılında yaşanan bu SEO ile ilişkili gelişmeler 2014 yılı için strateji belirlemeye çalışanlar için büyük önem arz ediyor. Penguen güncellemesi kalitesiz sitelerden ziyade “kaliteliymiş gibi görünmeye çalışan” siteleri ayıklamayı hedef alırken, bu konuda beklentileri %100 karşılayamadı. Google hala doğal yollarla backlink alarak organik bir link şeması çizilmesini talep etse de, müdahale etmeden doğal olarak kullanıcıların link vermesini bekleyen web sitelerinin ciddi bir zaman kaybı yaşadığı da bir gerçek…

17 Aralık 2013 Salı

WordPress 3.8 Güncellemesi

Wordpress 3.8 Güncellemesi 14.12.2013 tarihi itibari ile çıktı. Yeni güncelleme açıkçası beni oldukça heyecanlandırdı. Tasarımsal olarak inanılmaz değişiklikler söz konusu, WP klasik görünümünden tamamen uzaklaşmış durumda.

Değişikliklerin büyük bölümü yönetim paneli içerisinde gerçekleştirilmiş, en çok göze çarpan yönetim paneli tasarımı ve renk seçimi.

Yönetim panelini dilediğiniz gibi renklendirebiliyor (artık gözünüze hangisi hoş geliyorsa) ve bu paneli mobil aygıtlarınız aracılığıyla da rahatlıkla kullanabiliyorsunuz.

Hassaslaştırılmış tema yönetimi

Yeni temalar ekranı tüm temalasınıza bir bakışta göz atmanıza olanak sağlıyor. Daha fazla bilgiye mi ihtiyacınız var. Keşfet bağlantısına tıklayın. Daha sonra arkanıza yaslanın ve klavye ok tuşları ile temalarınız arasında gezinin.

Daha iyi bileşen deneyimi

Sürükle, sürükle, sürükle. Kaydır, kaydır, kaydır. Bileşen yönetimi yeri geldiğinde çok karmaşık olabiliyor. Yeni tasarım ile bileşenler ekranını çok daha iyi bir hale getirdik.

Büyük bir monitörünüz mü var? Var olan alanı kullanmak için bileşen alanlarını yan yana sıralayın. Tablet mi kullanıyorsunuz? Bir bileşene tıklayın ve eklensin.

Her cihazda WordPress

Hepimiz internete farkı cihazlardan ulaşıyoruz. Akıllı telefonlar, tabletler, dizüstü bilgisayarlar, masaüstü bilgisayarlar — ne kullanırsanız kullanın WordPress uyum sağlayarak evinizde hissetmenizi sağlar.

Yüksek hızlarda yüksek çözünürlük

Yeni vektör tabanlı ikonlar ile WordPress hiç olmadığı kadar keskin. Piksellerden kurtularak sayfa yüklenme hızını da büyük ölçüde artırdık.

Ve elbette bu büyük güncelleme için bir de özel tema eklenmiş:

Yirmi Ondört, yeni bir magazin teması

WordPress ve Yirmi Ondört ile harikulade, magazin stilli bir site oluşturun. Bir tabla ya da kaydırıcı seçerek ana sayfanızda öne çıkan içeriği gösterebilirsiniz. Üç bileşen alanı ya da iki sayfa şablonu ile sitenizi istediğiniz gibi özelleştirin.

Alışılmış sadeliği kaybetmeden etkileyici bir tasarıma sahip olan Yirmi Ondört teması şu ana kadarki en cesur varsayılan tema diyebiliriz.

 

100 Yıl Sonra Mısır'da Yağan Kar Instagram'ı Salladı #SosyalMedya

#SosyalMedya - Mısır'ın başkenti Kahire'de yaşayan kimse beyaz bir yeni yıl hayal etmemiştir. Ancak bir kar fırtınası 50 yıl sonra Orta Doğu'yu vurdu. Mısır ise 100 yıl sonra kar gördü.

Bunun üzerine Instagram Mısır'da kar fotoğrafları ile dolmaya başladı. Kar topu savaşları, kardan adamlar ve manzara fotoğrafları Instagram üzerinden yayılmaya başladı. Ancak Filistin gibi bölgelerde soğuk çok da güzel olmadı. Birleşmiş Milletler açıkta kalan insanlara yardım etmeye çalışırken birçok kişi B.M'e kayıtlı olmadığı için yardım alamadı. Ayrıca Suriye vatandaşlarının bir kısmı soğuk havalarda donma tehlikesi atlattı.

Elbette http://www.sosyalmedya.com/haber/sosyal-ag-haberleri/beyonce-un-yeni-albumu-twitter-da-buyuk-etki-yapti-sosyalmedya.html'a yüz yıl sonra kar yağması önemli bir olay gibi görünebilir. Elbette Mısır vatandaşları bu durumdan mutluluk duymuşlardır ancak daha önemlisi Instagram'ın bu durumda yaptıklarında. Mısır'da ki kullanıcılar kar fotoğrafları çekerek bunu tüm dünya ile paylaştılar. Bu Instagram açısından oldukça önemli bir gelişme.

mısırkarinstagramsalladı

13 Aralık 2013 Cuma

Küçük İşletmeler İçin Yerel SEO Stratejileri

Yeni Google Penguen algoritmasının aramalara çok daha “tutarlı, kompleks ve duyarlı” sonuçlar vermeyi vaat etmesiyle birlikte firma sahiplerinin dijital dünyada arzu ettiği başarıyı kazanmak için izlemesi gereken SEO stratejisi de büyük değişim geçirdi. Geçmiş senelerde sadece backlink alımına odaklanarak yapılan SEO çalışmaları tedahülden kalkarak yerini; çok boyutlu, kullanıcı odaklı, uzun vadeli ve her zaman ki gibi organik yapılı uygulamalara bıraktı. Bu durum bilhassa küçük ölçekli işletme sahiplerinin yeni algoritmayla birlikte nasıl bir SEO stratejisi benimsemesi gerektiğiyle ilgili ciddi kafa karışıklıkları yaşamasına sebep olurken, aslında yeni algoritmanın aramalara “lokal bazlı çözümler sunma konusunda daha esnek bir yapıya olması” ve mobil internet kullanımında bu esnekliğin daha da artması küçük işletme sahipleri için iyi haber manasına geliyor. Google algoritmasının mobil aygıt kullanıcılarının yaptığı lokal aramalarda suni yapılı link şemasına sahip olan web sitelerini ayıklayarak kullanıcının bulunduğu konumda hizmet veren küçük ölçekli firma sitelerine daha fazla şansı vermesi, ayakları yere basan bir SEO stratejisi ile firma sahiplerinin çok daha geniş bir kesme hitap etmesine olanak tanımakta. Backlink inşasını doğru şekilde yapan, kullandığı “anchor text” içeriğine dikkat eden, site üzerinden yayınlanan içeriğinin potansiyel müşterilerine ne derece fayda sağladığıyla ilgilenen, Google+ üzerinde aktif olan, anahtar kelime hedeflerini doğru belirleyen ve sosyal ağları doğru şekilde yöneten küçük işletmeler reklam bütçesi ayırmasına gerek olmadan organik SEO ile başarılı olabilir. Ayrıca farklı sektörleri ilgilendiren pek çok anahtar kelimenin kullanılarak yapıldığı aramalarda ziyaretçilerin %30’undan fazlası mobil internet kullanıcısı olduğundan, mobil uyumluluk gibi önemi her geçen gün artan bir konuya da dikkat edilmesinde fayda var.

Yerel Aramalara Daha Duyarlı Hale Gelen Google

Son Penguen güncellemesiyle birlikte pek çok webmasterın beklemediği bir biçimde yerel aramalara daha da duyarlı hale gelen Google köklü bir algoritma değişimine giderek, kullanıcılarının bulunduğu konumu sunduğu sonuçlara daha fazla etki eden bir unsur haline dönüştürdü. Küçük ölçekli işletmelerin hizmet verdiği konumda bulunan potansiyel müşterilerine ulaşması açısından iyi haber manasına gelen bu durum, dev reklam bütçeleri ayıran kurumsal markalarla rekabet etme şansının doğmasını sağlıyor. Ancak en baştan belirtilmesinde yarar var ki bu; Penguen güncellemesinin sonrasında kullanıcının bulunduğu yerde hizmet veren ancak SEO adına herhangi bir çalışma içerisinde olmayan işletmelerin de arama sonuçlarında üst sıralarda alacağı manasına gelmiyor. Sayfa yapısını ve içeriğini kullanıcıların Google üzerinden yapacağı aramalarla ulaşmak istediği sonuçları düşünerek geliştiren küçük işletmelerse, etkili ve devamlılık arz eden bir SEO stratejisiyle rekabet şansına sahip oluyor. Örneğin; daha önce “kafe, restoran” gibi çok yüksek rekabete ev sahipliği yapan kelimelerde küçük işletmelerin herhangi bir şansı bulunmazken, son güncellemenin ardından yerel sonuçlar sunmaya daha fazla önem verir hale gelen Google sayesinde artık bu işletmelerin de arama sonuçlarında yer alması mümkün hale geldi. Bir başka ifadeyle küçük ölçekli işletmelerin SEO planlamasını doğru şekilde yapması halinde yakın destinasyonda bulunan kullanıcılarla iletişime geçme şansı, geçmişe kıyasla tartışma götürmez biçimde artmış durumda. Üstelik yeni algoritma yapılan aramada herhangi bir il ya da ilçe adı kullanmasa dahi yerel sonuçlara odaklanarak, “nispeten” daha tutarlı sonuçlar sunabiliyor.

Yerel Aramalara Odaklanmak

Yeni algoritmanın sunduğu yerel bazlı arama sonuçlarından faydalanmak isteyen küçük ölçekli işletme sahipleri için kullanıcıların arama yaparken kullandığı ifadeleri düşünerek SEO çalışması yapmak, göz ardı edilemeyecek kadar kritik bir öneme sahip. İşletmenin konumunun sosyal imleme araçlarında paylaşılması, linklerinin yerel aramalarla ilgili ifadelere ev sahipliği yapması, sosyal medya araçlarında kendine ait bir sayfasının olması, Google Plus üzerinde yerel bir ağının bulunması yeni algoritmanın oldukça fazla önem verdiği konular arasında yer alıyor. Sosyal imleme araçlarında işletmenin adının, adresinin, telefonun, web sitesinin ve sosyal medya hesaplarının belirtilmesi de kullanıcıların sosyal ağlara eklenmesi açısından atlanmaması gereken konulardan. İnternet kullanıcıları işletmeden bahsettikçe yani “mention ettikçe”, firmanın lokal bilgileri de daha geniş bir kullanıcı kesimine ulaşacak ve bu sayede maliyetsiz bir biçimde tanıtım da yapılacaktır.

Küçük işletmelerin mümkün olduğunca fazla bilgisini paylaşarak kullanıcılara daha geniş bir erişim imkanı sunması kadar önemli olan, firmanın tüm bu paylaşımları hangi ağlar üzerinde yapacağıdır. Bu doğrultuda belki de sosyal imleme araçlarından bile daha önemli olan Google Plus, yeni algoritmayla birlikte SEO açısından olmazsa olmazlardan biri olarak öncelik verilmesi gereken ilk unsur haline geldi. Hala bir hesabı olmayan işletmelerin biran önce Google+ üzerinde faaliyet göstermeye ve kendi sosyal ağını kurarak link paylaşımlarının daha geniş bir çevreye ulaşmasında büyük fayda var. Zira Google algoritması işletmenin Google+ hesabı üzerinden yapılan aramaları ilgilendiren konum ve içerik paylaşımlarına büyük önem vermekte. Bu tür G+ çalışmaları internet kullanıcılarına işletmeyle ilgili daha fazla bilgi sağladığı için bir manada firma sitesinin daha da kullanıcı dostu bir yapı kazanmasını sağlamakta ki, Google her zaman kullanıcı odaklı düşünen web sitelerine prim verdiği için firmanın arama sonuçlarındaki yeri de ciddi biçimde yükselmekte. Organik yerel aramalarda firmanın kısaca “NAP” olarak bilinen bilgilerini sosyal ağlar üzerinden nasıl paylaştığı, arama motorunun firma sitesinin güvenilirliği ve kullanıcılara sunduğu erişim kolaylığı ile ilgili vardığı sonucu doğrudan etkilemekte.

Güncel İçeriğin Önemi

Google’ın gözünde küçük ölçekli bir işletmenin yerel konum bilgilerini paylaşımı ve sosyal ağları etkin bir biçimde kullanımı ne kadar önemliyse, güncellik de eşit oranda mühimdir. Aylardır tek bir virgülün dahi değişmediği web siteleri yerel ağları ne derece etkin biçimde kullanıyorsa kullansın, yapılan yerel aramalarda üst sıralarda çıkma olasılığı da o kadar azalır. Bu nedenle işletme sahiplerinin site üzerinden kullanıcılara yeni içerikler sunması ve bu içeriklerin de söz konusu SEO olduğunda her zaman en önemli konu olan “kullanıcıya fayda sağlaması”, yerel arama sonuçlarını hedef alan bir çalışmanın da temelini oluşturur. Firmanın kendine ait bir Blog sitesinin bulunması, düzenli içerik yayını yaparak sitenin güncel kalmasını sağladığı gibi aynı zamanda yerel aramalarda kullanılan terimlerin geçtiği bir link şeması oluşturulması açısından da fayda sağlayacaktır. Blog yazılarında firmanın arzu ettiği kelimeler üzerinden link almak kadar ilgili yazılarda sitenin alan adının, isminin ve konum bilgilerinin de paylaşılması olması durumunda arama motorunun gözünde hem daha güvenilir hem de lokal aramalarla daha kolay ilişkilendirilebilen bir siteye sahip olunacaktır. Doğal backlink trafiği kazanmak için de etkili olan bu yol, firmanın içerik paylaşımlarını Google+ ve farklı sosyal medya araçları üzerinden tanıtmasıyla daha da etkili bir SEO çalışması haline dönüşecektir.

Tüm Adresler İçin Ayrı Sayfa

Penguen algoritmasının yerel aramalarda doğrudan ilişkilendirebileceği spesifik sayfalara sahip olmak, küçük işletmelerin özellikle mobil ağlardan yapılan aramalarda çok daha yüksek rekabet şansına sahip olmasını sağlamakta. Geçmişte Google algoritması yerel aramalarda daha ayrımcı bir tutumla sıralama yapmakta ve kullanıcı yerel konuma dair bilgi veren arama terimleri kullanmadığı takdirde, sunulan sonuçlarda küçük ölçekli yerel işletme sayfalarına yer vermemekteydi. Ancak akıllı telefon ve tablet kullanıcılarının bulunduğu konumu ilgilendiren arama sonuçlarına ulaşmaya daha da fazla önem vermesiyle bu ayrımcı tutumdan tamamen vazgeçen Google, kullanıcı yaptığı aramaya konuma dair herhangi bir terim girmese daha lokal bazlı sonuçları ön plana çıkartmaya başladı. Küçük işletme sahipleri sevindirici haber manasına gelen bu yeni listeleme anlayışı, Google’ın yerel sonuçları da genel aramalara entegre etmesiyle birlikte etkili bir SEO çalışması sayesinde arama sonuçlarında üst sıralarda yer alınabileceği manasına geliyor. Artık Google “mümkün olduğunca” kullanıcılara yerel bazda sonuçlar sunmaya çalışıyor. İşletme sahiplerinin birden fazla konuma hizmet sunması halinde hizmet sunulan her lokasyon için ayrı bir sayfaya sahip olmasında büyük fayda var. Böylece farklı konumları alakadar eden arama sonuçlarına göre optimizasyon yapmaya odaklanılabilir. Söz konusu İstanbul gibi büyük kentler olduğunda her bir ilçe yüzbinlerce insan manasına geldiğinden, ilçe bazlı aramaları hedef alan SEO çalışmalarıyla tahmin edilenden de daha geniş bir müşteri potansiyeline hitap edilebilir.

Google+ Hesapları

Google algoritması, küçük işletme sahiplerinin sitelerinde kendileri hakkında neler söylediği kadar Google+ kullanıcılarının işletme hakkında neler söylediğiyle de son derece yakından ilgileniyor. Google+ kullanıcılarının sunulan yerel hizmetler hakkında ne dediğine kulak vermek yani olumlu olumsuz tüm kullanıcı geribildirimlerine önem vermek, küçük işletme sahiplerinin dikkat etmesi gerekenlerin başında geliyor. Google her zaman söylediğimiz gibi, web sitelerinin kullanıcılarına daha faydalı olmak için çalışmasını istediğinden işletme sahiplerinin “müşterilerine daha iyi hizmet sunmak için çalışmasını” ve dijital ortamdaki faaliyetlerine bu şekilde yön vermesini de ödüllendirecektir. Google+ kullanımının son güncellemenin ardından geleceğin SEO’su açısından ne kadar mühim olduğunu önceki yazılarımızda belirtmiştik. Dolasıyla yerel arama sonuçlarında sitesinin üst sıralarda bir yere sahip olmasını isteyen küçük ölçekli işletme sahiplerinin de Google+ topluluğunda müşterilerinin görüşlerine önem vermesi elzemdir. Google+ hesapları üzerinden yapılan paylaşımların sadece kaç kez +1’lendiğine bakmadan, kullanıcıların yorumlarına kısa süre içerisinde geri dönüş yapmak ve mevcut problemleri çözmeye odaklanmak uzun vadede ciddi bir avantaj sağlayacaktır. Ayrıca Google+ hesapları hizmet sunulan farklı destinasyonların sayfa linklerini içeren paylaşımlar yapmak, bu sayede arama motorunun incelediği veride istenen konumları içeren linklerin olmasını sağlamak adına da son derece faydalı bir çalışma olacaktır. Arama motoru Google+ üzerinden paylaşılan linklere bakarak, mobil internet kullanıcılarının yaptığı aramalarla firma sitesini daha kolay eşleştirir ve bu da işletmeye daha fazla şans sağlar.

Zengin İçerikli “Snippets” Kullanımı

Arama motorlarının ilgisini daha fazla çekmek için kullanılan ve belirli kurallar dahilinde kullanılan küçük kod blokları olan “Snippets”, zenginleştirilmesi sayesinde web sitesinin arama motoru tarafından fark edilebilirliğini ciddi biçimde arttırma imkanı sunan oldukça işlevsel bir çözümdür. Arama sonuçlarında web sitesinin içeriğinin Google örümcekleri tarafından daha kolay bir biçimde algılanmasını sağlayan Snippets, aslında site içi SEO ile ilgili bir kavram olarak “sitenin temiz bir kod yapısına sahip olması” açısından çok büyük öneme sahiptir. Görülebilir verilerin Google’ın aşina olduğu zengin içerikli kod yapılarına sahip olacak şekilde düzenlenmesi, algoritmanın web sitesini yerel aramalarla ilişkilendirmesini kolaylaştıracak ve büyük oranda hızlandıracaktır. Anahtar kelime odaklı Snippets kullanımının arama motorları tarafından fark edilme konusunda önemli bir etkisi bulunsa da, bu konunun pek de deneme yanılmaya açık olmadığı ve amatörce denemelerden bilhassa uzak durulması gerektiğinin de altını çizmekte fayda var. Daha fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapmak isteyen ancak bu konuda fazla bilgi sahibi olmayan küçük ölçekli işletme sahiplerinin deneyimli kişilerden hizmet almayı seçmesi en rasyonel karar olacaktır.

Güvenilir Bir İçerik Yayıncısı Olmak

Otorite olarak herkesin dudaklarının arasından çıkacak iki kelimeye baktığı Matt Cutts’ın da daha önceki videolarında bahsettiği üzere yayınlayan içeriğin <rel=”author”> yapısına sahip olması, Google’ın gözünde içerik yayıncısı web sitesinin daha otoriter bir kimlik kazanmasına yardımcı olmakta. Google algoritmasının Spammer ile güvenilir içerik yayıncısı siteleri birbirinden ayırmak için dikkate aldığı konulardan biri olan bu uygulama, arama motoruna içeriğin yayıncısı hakkında daha detaylı bilgiye ulaşma konusunda kolaylık sunacaktır. İçerik yayıncısının sayfası, yayıncının Google+ hesabı profiline giden linkler, yayıncının Google+ çevresinin genişliği, linklerin geldiği sayfalar gibi detaylar hakkında arama motorunun daha fazla bilgi edinmesine neden olan bu uygulama direk olarak son Penguen güncellemesinden sonra önemi katlanarak artan Google+ etkinliğiyle ilgili. Google’ın içerik yayıncısının güvenirliğiyle ilgili bilgi edinirken Google+ profillerinin nasıl yönetildiğine baktığı şuan için biliniyor olsa da, bunun arama sonuçlarının iyileştirilmesine hangi oranda katkı yaptığı ise hala konuşulan konular arasında yer alıyor.

Mobil İnternet Kullanıcıları

Mobil aygıtlar sayesinde muazzam derecede artan yerel aramalar, Google tarafından açıklanan verilere göre bazı anahtar kelimelerde yapılan toplam aramaların %50’sini dahi geçebiliyor. Pek çok arama teriminde kullanıcıların %30’undan fazla mobil aygıt kullanıcısı olduğundan, yerel arama sonuçlarında üst sıralarda yer alma hedefinde olan küçük ölçekli işletme sahiplerinin mobil ağlar üzerinden yapılan aramaları muhakkak önemsemesi gerekiyor. Google gözünde, işletme sahiplerinin web sitesinin mobil uyumluluğu dahi sitenin ne derece kullanıcı olduğu açısından oldukça önemli bir konu. Mobil cihaz kullanıcılarının yaptığı Google aramaları, bilgisayar kullanıcılarından çok daha fazla yerel verinin işlendiği aramalar olduğu için rekabet şansına sahip olmak isteyen işletme sahipleri, mobil internet kullanıcılarını düşünmeme gibi bir lükse sahip değil. Özellikle akıllı telefon kullanıcılarının büyük bir bölümü ziyaret ettiği web sitelerinin mobil uyumluluğu olmaması halinde sitenin sunduğu hizmetlerle de istendiği gibi yakından ilgilenmiyor çünkü kullanım zorluğu nedeniyle biran önce siteyi terk etmek istiyor. Bunun için yerel SEO çalışması yaparak daha fazla müşteri potansiyeline sahip olmak isteyen işletmelerin, mobil uyumluluk gibi önemsiz görünmesine karşın hem kullanıcı hem de dolasıyla Google gözünde önem arz eden bir konuyu atlamaması gerekiyor.

Küçük ölçekli işletme sahiplerinin Google üzerinden yapılan yerel aramalarda daha fazla şansa sahip olması için mutlaka ama mutlaka; parayla satın alınan linklerden, kalitesiz içeriğe ev sahipliği yapan makale pazarlamacılarından, niteliğine bakmadan her siteyle link takasına girmekten, sayfaları anahtar kelimeyle doldurmaktan, forum profilleri üzerinden gelen ve Spam kabul edilen linklerden uzak durması gerekiyor. Yeniden yazım adı altında aynı içeriğin kopyalanması ve doğallıktan uzak olan dış linkler de yerel SEO çalışmalarına ciddi darbe vurur. Bu gibi uygulamalar daha önce aşırı optimizasyon (Over-Optimization) yazımızda da belirttiğimiz üzere yarardan çok kalıcı ve telafi edilmesi çok güç olan zararlara neden olacaktır. Küçük ölçekli işletmeler yerel arama sonuçlarında üst sıralarda yer almak için tüm dikkatini; gerçek anlamda kaliteli içerik üretmeye, markalarının güvenilir sosyal imleme araçlarında yer almasına, Google+ ve diğer sosyal medya araçlarını efektif şekilde kullanmaya, değersiz linkleri temizlemeye, güvenilir kaynaklardan tek bir anahtar kelimeye odaklanmadan link almaya odaklamalıdır. İstikrarlı bir şekilde yerel arama sonuçlarına odaklı bu tür bir SEO çalışması yapılması durumunda müşteri potansiyelinin günden güne daha da arttığı görülecektir.

Rating: 4.7/5 (3 votes cast)

HTC One 2'nin Özellikleri Sızdı #SosyalMedya

HTC One hala şirketin amiral gemisi modeli olma konumunu korurken HTC One 2 hakkında iddialar bitmek bilmiyor.

Bu iddialara baktığımız zaman telefonun özelliklerinin de ortaya çıktığını görüyoruz.

Dört çekirdekli Snapdragon 800 işlemcisi 2,3 GHz hızında çalışıyor ve 3GB RAM'e sahip. Ayrıca cihazda bulunan 4,000mAh gücündeki pil daha uzun bir pil ömrü vaat ediyor. Bununla birlikte cihazın en önemli özelliklerinden bir tanesi gelişmiş ekran çözünülürlüğü. İddialara göre cihaz 5 inç büyüklüğünde ve 2560x1440 Super LCD3 ekrana sahip olacak.

Bunların yanında 10 mega piksellik bir kamera ve 16, 32 ve 64GBlık hafıza seçenekleri ile birlikte sunulacak.

Elbette HTC'nin bu özelliklerle piyasanın üst sınırlarını zorlayacağını şu an için bilmiyoruz. Daha önce One Max isimli cihazda büyük rakipleri gibi Snapdragon 800 kullanmayıp onun bir alt modeli olan Snapdragon 600 kullanmıştı. Bu nedenle bu sızan özelliklerin ne kadarının doğru olduğu şu an için bilinmiyor.

htchtc one 2özelliklerisızdı

9 Aralık 2013 Pazartesi

Geçtiğiniz Haftanın En Önemli Haberleri #SosyalMedya

#SosyalMedya - Geçtiğimiz haftanın en önemli haberlerini sizin için derledik.

Nelson Mandela'nın Ölümü Twitter'ı SalladıFacebook Beğen Düğmesine Bir Arkadaş GetirecekArtık Gmail Bilgilerinizi YedekleyebileceksinizInstagram Mesajlaşma Özelliğini TanıtabilirTwitter'da Konuşulacak ve Konuşulmayacak KonularHala Facebook Şifrenizi Değiştirmediniz mi?Sosyal Medya Planınızda Başarıya Ulaşmanız İçin Atmanız Gereken Adımlar

geçtiğimiz haftaen önemlihaber

6 Aralık 2013 Cuma

Nokia'nın Yeni Telefonu 929 Sızdı #SosyalMedya

#SosyalMedya - Nokia'nın 929 isimli modeli tekrardan sızdı. Nokia 1520'nin daha küçük bir kardeşi olan cihaz yakın zamanda tanıtılabilir.

Önceki sızmalarda cihazın 5 inçlik bir kameraya ve 1080p çözünürlüğe sahip olduğunu anladım. Ayrıca cihazda 20 mega piksellik bir kamera bulunuyor. PureView kameranın yanında ZEISS lensi ve çift led flaş cihazın diğer özellikleri arasında.

Ayrıca cihaz Windows Phone GDR3 güncellemesi ile birlikte gelecek. Ayrıca dört çekirdekli Snapdragon 800 işlemcisi 2.2GHz hızında çalışıyor. Grafik işlemcisi olarak Adreno 330 kullanılırken cihazda 2GB RAM bulunuyor. Ayrıca haberlere göre 32GBlık dahili hafıza cihazda mevcut. LTE, NFC ve kablosuz şarj özellikleri de cihazla birlikte gelecek.

nokia 929nokia 1520özelliklerisızdı

4 Aralık 2013 Çarşamba

Sosyal Ağların Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Belli Oldu #SosyalMedya

#SosyalMedya - Sosyal ağların kullanıcıları karşılaştırıldığı zaman Facebook'un her yaştan ve her bölgeden kullanıcıya sahip olduğunu görüyoruz. Bu alanda Twitter ve LinkedIn ise onun kadar yaygınlaşmamış durumda.

Twitter'ın Ekim ayındaki kullanıcılarının yarısı 35 yaşından küçük. Bir diğer yandan LinkedIn kullanıcılarının üçte ikisi 35 yaşından büyük. 44 yaşından sonra ise Facebook kullanımını diğer sosyal ağların önüne geçmeye başlıyor. Statista'nın yaptığı yeni araştırma bize yaş gruplarının sosyal medyadaki konumlarını gösteriyor. Buna göre Twitter en yaygın olarak 25-34 yaş aralığında kullanılıyor. LinkedIn ise en çok 45-54 yaş aralığında yaygın. Facebook ise 25 34 yaş aralığında yaygınlaşıyor. Twitter'ın genç kullanıcılarda daha yaygın olduğu görülürken LinkedIn daha yaşlı kullanıcılar tarafından kullanılıyor. Facebook ise bu iki grubu da kaplayan bir şekilde her yaş grubundan da kullanıcı bulabiliyor.

facebooktwitterlinkedinyaş aralığıkullanım

2 Aralık 2013 Pazartesi

Email Pazarlama Faaliyetlerini Nasıl Geliştirebilirsiniz? #SosyalMedya

#SosyalMedya - Bilindiği üzere email pazarlaması eski gücünü kaybetse de hala büyük bir önem taşıyor. Yerini sosyal medyaya bırakan email pazarlaması buna rağmen hala pazarlamacılar açısından büyük önem taşımaya devam ediyor.

Bu sebeple email pazarlaması hala şirket için önemli bir konumda yer alıyor. Hatta birçok şirket ondan kolaylıkla vazgeçemiyor. Bu açıdan baktığımız zaman email pazarlamasını geliştirmek işletme açısından oldukça önemli bir noktada yer alıyor.

Sizin için email pazarlama planlarınızı geliştirmenin yollarını anlatacağız.

1. Zamanlama: Mesajınızı hangi saatte gönderdiğiniz büyük önem taşıyor. İş saatlerinde gönderilen bir mail çok etkili olmayacaktır veya gecenin bir yarısı gönderilen. Araştırmalara göre en doğru zaman akşam saatleriymiş.

2. Kişiselleştirme: Kullanıcılarınız hakkında birçok bilgiye sahipsinizdir bu bilgileri kullanarak kullanıcıları ilgi alanlarına göre bölümleyin ve her kullanıcıya ilgi alanlarına göre mailler atın.

3. Amaç: Mailinizin amacı da oldukça önemlidir. Mailini ne için gönderiyorsunuz. Kullanıcıların satın almasını mı istiyorsunuz yoksa bu sadece bir bilgilendirme maili mi?

4. Başlık: Başlıkta tüm hikayenizi anlatamayacağınız gibi merak uyandırmayan bir başlık kullanıcıların ona bakmasını engelleyecektir.

5. Mobilden okunabilirlik: Neredeyse emaillerin yarısı mobilden okunuyor. Eğer gönderdiğiniz mail mobilde düzgün okunamıyorsa kullanıcılar o maili anında silecektir.

6. Araştırma: Mail listesinden çıkmak isteyen kullanıcılar için küçük bir anket size çok yardımcı olacaktır. Bu sayede onların listenizden çıkma sebeplerini anlayabilir ve bu sayede eksikliklerinizi giderebilirsiniz.

emailpazarlamageliştirmenasıl